LGS Yerleştirme Sonuçlarından Kaç Kişi Memnun?
LGS Yerleştirme Sonuçlarından Kaç Kişi Memnun? MEB her ne kadar, öğrencilerin yüzde 92’si ilk üç tercihine yerleştirildi dese de kayıt yaptıran ve sevinen öğrenci sayısının 100 binin üzerinde olma ihtimali çok da yüksek değil!..
Liselere
Giriş Sınavı LGS sonuçları açıklandı. Bir anlamda, takke düştü kel göründü.
Sınava
1.5 milyona yakın öğrenci girdi. Girmeyenleri de dikkate alırsak bu yıl liseye
başlayacak öğrenci sayısı 1.7 milyon civarında.
Sınavla
öğrenci alan liselere giren öğrenci sayısı ise 212 bin!
Yani
bir anlamda 1.5 milyon öğrenci, “nitelikli” okullara girme şansı yakalayamadı.
Pek çoğu adeta yas tutuyor. Eve kapandılar. Kimseyle konuşmuyorlar...
MEB
her ne kadar, öğrencilerin yüzde 92’si ilk üç tercihine yerleştirildi dese de
kayıt yaptıran ve sevinen öğrenci sayısının 100 binin üzerinde olma ihtimali
çok da yüksek değil!..
Ve
asıl önemli soru şu: İstediği okulu kazanamayanlar ve sınavsız öğrenci alan istediği
liseye giremeyen çocuklar ne olacak?..
Ne
olur, onları açık öğretime mecbur etmeyelim! 14, 15, 16 yaşındaki çocukları
sokağa bırakmak, hem Anayasal bir zorunluluk olan zorunlu temel eğitimin ruhuna
aykırı hem de çok büyük riskler taşıyor!..
MEB,
sınava ilişkin olarak hazırladığı raporda, yine bardağın dolu tarafını görmeye
çalışmış ve sadece onları kamuoyuyla paylaşmış! Oysa asıl sorun, yaptıkları
değil, yapmadıkları; bir yeri kazananlar değil, kazanamayanlar ama nedense o
konulara hiç girmemiş!..
Ebeveynler kaygılı
Peş
peşe görev yapan üç bakanın, okula başlama yaşı konusundaki kararsızlıkları
nedeniyle bu yılki sınava yarım milyona yakın daha fazla öğrenci girdi.
Kontenjanlar
her ne kadar artsa da liseden mezun olan öğrenci sayısının yüzde 10’u kadar!
Fen, Sosyal Bilimler ve Anadolu liseleri dikkate alındığında ise oran yüzde 5’e
kadar iniyor! İşte bu noktada sadece çocuğu açıkta kalan öğrenci velileri
değil, istediği okula yerleşen veliler de yaşadıkları süreçten çok hem de çok
fazla rahatsızlar.
İşte
tüm velilerin ortak kaygısını dile getiren bir velimizin paylaştıkları:
“Bu
sene ilk çocuğumuzla sınavı tecrübe ettik. Doktor anne ve baba olarak hem biz
hem çocuğumuz zor günler yaşadı.
Sonuçta
yaşadığınız şehirdeki en iyi okula yerleşse de çok üzüldü, çok yıprandı.
Sınavla ilgili birçok olumsuzluk var, siz de biliyor ve yazıyorsunuz.
Naçizane
birkaç konuyu ifade etmek istiyorum:
-
LGS sadece 8. sınıf temelli bir sınav, hele bu sene 8. sınıf birinci dönem
konuları, hepsi 3-5 tane… Peki, ortaokulda diğer sınıflarda anlatılanlar
gereksiz mi? Sadece 8. sınıf temelli bir sınav sizin deyiminizle doping için
çok elverişli değil mi? (Öyle ki 7. sınıf yaz tatilinde özel hocalarla 8. sınıf
konuları çalıştırılan arkadan itmeli çocuklar, ileride ne olacak? Hep birileri
mi itecek?)
-
Sözel branşlar kıymetsiz mi? Matematik bilmek önemli de tarih bilmek gereksiz
mi? Fen bilen değerli de yabancı dil yeteneği olan değersiz mi? Neden sayısal
derslerin katsayısı çok çok yüksek?
-
Anlaşılıyor ki sayısal zekâya sahip olanlar daha avantajlı. Peki, bu ülkenin en
iyi beyinlerini sayısal yönlendirerek iyi mi yapıyoruz? Bizi yönetecek olan
siyasiler, valiler LGS’de daha az yüzdelik dilimle alan okullardan mı çıkacak?
Endişeliyim hem çocuğumun hem ülkenin geleceği açısından...”
Söylenecek
çok söz var ama muhatabı biz değiliz. Olanlar ise sanki farklı bir dünyada
yaşıyor!
Öğrenci
ve velileri zerre kadar anlamadılar, anlamamakta da ısrar ediyorlar!..
Rakamlar?
MEB’in
açıkladığı LGS raporundan birkaç satır: (Danışma Kurulu’nda onca kelli felli
isim var, hiç mi birisi çıkıp da açıkta kalan öğrencilerin durumunu sorgulamadı.
Yazık, hem de çok yazık. Bari isimlerini ortaya koydurmasalardı!..)
-
LGS kapsamında gerçekleştirilen merkezi sınav, 1 milyon 472 bin 88 öğrencinin
katılımıyla uygulanmıştır. 2019 yılıyla kıyaslandığında merkezi sınava katılan
öğrenci sayısı yaklaşık yüzde 43 artmıştır.
-
Öğrencilerin tercihleri ve merkezi sınav performansları doğrultusunda 212 bin
485 öğrenci sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmiştir. Bu
sonuç aynı zamanda 2020 yılında Merkezi Sınava katılan öğrencilerin yüzde 14,43’ünün
merkezi sınav puanına göre yerleştirildiği anlamına gelmektedir. 2019 yılında
bu oranın yüzde 13,50 olduğu düşünüldüğünde, öğrenci sayısı artmasına rağmen
yukarıda bahsedilen kontenjan artırımı ve diğer iyileştirmeler sayesinde
merkezi yerleştirme açısından öğrencilere herhangi bir dezavantaj
yaratılmadığını göstermektedir…
Yüzde
10 bize yeter, yüzde 90 ne yaparsa yapsın demenin bir başka yolu, bu olsa
gerek!..
ABBAS GÜÇLÜ
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR