2018 Üniversite Tercihlerinde Bunlara Mutlaka Dikkat Edin!
Bu sene üniversite tercihlerini
yapan adaylar, önceki senelere göre daha zorlu bir süreçten geçiyor.
ÖSYM, her ne kadar son 3 yılın
başarı sırasını da yayımlasa, YÖK barajı aşağıda çekse, adayların kafasındaki
karışıklık tam anlamıyla bitmiyor. Çünkü, hem geçen sene puan türlerinin tek
puan türüne düşmesi,hem de 3 alanında (say-ea-söz), alan dışı puan ve başarı
sırasının hesaplanması, öğrencinin hangi sıralamadan başlaması ve meslek seçimi
konusunda belirsizliğe itiyor.
Şimdi öyle bir tablo oluştu ki,
Sayısalcıların, edebiyat testini yapmadan, sadece türkçe ve matematikten iyi
net yapanların, yüksek eşit ağırlık puanları oluştu. Bu yüzden, kendi alanı
dışında eşit ağırlık alanlarını da düşünebilirler. Belki hukuk bile
seçebilirler. Önceki senelerde, Öss sınavı olduğu sistemde, yine adayım tüm
puan türleri genel olarak hesaplanıyordu. Ama, tercih ederken alan dışı
seçeceğin zaman okul puanın 0,8 yerine 0,3 ile çarpılıyordu. Böylece her aday
istediği bölümü değil, kendi alanını seçerse avantajlı oluyordu. Sadece ortak
bölümlerden seçerse puanı kırılmıyordu. Bu yüzden, kimse kimsenin alanına
müdahale edemiyordu. Sonuçta, mantıklı olan da hangi alandan okuyorsa, o
alandaki meslekleri tercih etmek değil mi?
İşte, alan dışı kuralının
kaldırılmasından sonra, herkes istediği bölümü okuma hakkına sahip oldu.
Teoride evet, kişinin seçme özgürlüğü güzel. Ancak, uygulamada bunu yerli
yerine oturtamazsanız, insanların hakkına da girmiş olursunuz. Yani, bir
öğrencinin kendi alanındaki bölümü, full alan dışı olanlar doldurursa, tüm
emeğini o alandaki derslere veren öğrenciye haksızlık etmiş olmaz mıyız?
Temeli sağlam, sorunsuz bir
sistemimiz olsaydı, bugünkü kargaşayı yaşamamış olacaktık. ÖSYM ve YÖK tercih
sürecinde öğrencilere yardım etmek için çaba gösterirken, keşke daha fazlasını
doğru bir sistem ve düzenleme için yapsalardı. Artık, tercih döneminde şu andan
itibaren geri dönüş olmadığı için, adaylar elindeki başarı sıraları ve mevcut
verilerle en iyisini yapmaya çalışacak.
İşte, elinizden gelenin en
iyisini yapmanız adına, herhangi bir bilgi eksikliği olmaması için aşağıdaki
tavsiyeleri sizlerle paylaşmak istedim.
-Tercihlerinizde başarı
sıranızsan yukarıda yazma hakkınız var. Ama sizi asıl yerleştirecek başarı
sıranıza denk ve altındaki sıralardır. Diyelim ki siz 25bininci bir eşit
ağırlık mezunusunuz. Önünüzdeki 24bin adayın içinde sayısalcılar da var. Onlar
kendi alanını seçecekleri gibi, sizin alanınızdan da seçebilirler. O yüzden,
yukarlardan yığılma olduğu takdirde, sizin düşündüğünüz mesela 20binlik bölümün
başarı sırası yukarı çıkabilir. İşte siz, mesela kendi başarı sıranızın en az
5.6 bin altına inebilirseniz, olası yükselmede o bölümün başarı sırası sizin
başarı sıranıza denk ve yakın olacak ama siz de yerleşmiş olacaksınız. Tabii
burada 24 tercih hakkınız var, ilk sıralarda her zaman başarı sıranızdan yüksek
olsa bile, gönlünüzdekini yazmanızdan yanayım, ama yine de makul ölçülerde.
Bunu sakın unutmayın.
-Eğer ki, sonuçlarınızda ek
puanlı başarı sıranız hesaplanmışsa, mutlaka kendi alanınızda ek başarı
sıranızı kullanacağınız bölümler var demektir. Bu durum hem 2 yıllıklarda, hem
4 yıllıklarda da geçerlidir. Sadece, kendi alanınız dışında bölüm seçmek
isterseniz, bu avantajdan faydalanamayacaksınız. O yüzden, ek puanlı başarı
sıranız daha yüksek olacağı için, bu hakkınızı ihmal etmeyin.
-Listede yeni açılan bölümleri
tercihinizde istediğiniz yere koyabilirsiniz. Ancak, açıldığı üniversitedeki
diğer bölümlerin başarı sırasını da baz almayı unutmayın. Mesela, Boğaziçi’nde
yeni açılacak bölümün başarı sırası ile, Akdeniz Üniversitesi’nde açılacak olan
bölümün başarı sırası aynı olmayacaktır. Yani, daha başarılı öğrenciler
Boğaziçi Üniversitesini tercih edeceği için, başarı sırası da yüksek olacaktır.
O yüzden, eğer sıranız ortalarda ise, Boğaziçi yerine Akdenizi yazmak, daha
makul ve mantıklı olacaktır.
-Kontenjanı dolmayan ve açık
bırakan bölümleri de, listenize istediğiniz yere yazabilirsiniz. Ancak, bu
bölümlerin neden açık bıraktığını, kalitesini, mezun istihdam durumunu da
bilmeniz gerekir. Bir ürün rağbet görmüyorsa, bilin ki bir sebebi vardır. Yine
de tercih hakkı sizin. Ama, tabir yerindeyse “bir kapağı atayım, gerisi gelir “
mantığı eskilerde kaldı. O yüzden, isteyeceğiniz ve seveceğiniz bölümü seçin ve
mesleği yapın. Üniversite yılları çabuk geçer, ama pişmanlığınız bir ömür
geçmez.
ÖZKAN GÖĞERCİN
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR