Nitelikli Liselere Yerleşmek İçin Yüzdelik Kaç Olmalı?

okulsoru Haziran 18, 2018 0

Türkiye genelinde 303’ü fen lisesi, 89’u sosyal bilimler lisesi, 228’i Anadolu lisesi, 297’si imam hatip lisesi, 26’sı mesleki ve teknik Anadolu lisesi olmak üzere 943 proje okulu ile alan bazlı program uygulayan 423 mesleki ve teknik lise olmak üzere toplam bin 366 ortaöğretim kurumu merkezi sınavla öğrenci alacak.

Çağ nüfusunun %2,6 altısı üstün yetenekli çocuklardan oluşur. Bu nüfusun %0,96 ise özel çocuklardı. Yani 25896 öğrenci üstün yetenekli öğrenci, 9561 öğrenci ise özel öğrencilerden oluşuyor. Kâğıt üzerinde böyle. Bu eğitim ve öğretim süreci içinde hep beraber kaç öğrencinin yeteneklerini körelttik bu başka bir yazı konusu.
Bu sıvada %10 dilime giren öğrencilerden 25896 öğrenci özel yetenekli ve özel öğrenci var. Bu öğrenciler üst düzeyden yani %1 ‘lik dilimden alan okullara kayıt yaptıracaklar ve bu okulları dolduracaklar.

Fen liselerini kıl payı kaçıran öğrenciler ise Sosyal Bilimler liselerine girecekler bunlarda %1,1 ile %3 arasından öğrenci alacaklar. Geriye kalan yaklaşık olarak % 6,5’lik öğrenci Anadolu liselerine, proje imam hatiplere, Anadolu Teknik liselerine yerleşecekler. (Ortalama puanlar ise 460 )

440 ile 459 puan arasında puanı olanlar, nitelikli okullara giremeyen ve adresine en yakın okula gitmek istemeyen bir öğrenci hangi okula gidecek ve ne yapacak? Sıkıntı buradan kaynaklanacak. Adresine en yakın okullar arasında imam hatip lisesi veya Anadolu lisesi yoksa niteliksiz(!) yani puanla almayan bir okula bu %11 dilimde olan öğrenciler ve velileri nasıl bir refleks gösterecekler. Ya adreslerini iyi(!) okulların yanına aldıracaklar hal böyle olunca o bölgedeki okulun kontenjanı artacak ve yer olmayacak. Ya da başka yollar denecek.

İl Milli Eğitim müdürlerine Allah kolaylık versin ve yar ve yardımcıları olsun. Bu süreci atlatmalarında. Onların planlamaları ve öz verili çalışmaları ya bu tsunamiyi engelleyecek ya da bentleri yıkıp tarumar edecek.

Her adres bölgesinde çağ nüfusun dağılımı dikkate alınarak yapılacak planlama, okulların dağılımı çok büyük önem arz etmektedir.

Her bölgede öğrencilerin gidebileceği nitelikleri farklı okullardan yeteri adedince bulundurulmalıdır. Bu yerleştirme hakkıyla ve layıkıyla gerçekleştirilebilirse, bu yerleşme sonucunda atıl derslikler ve atıl okulların olduğu ortaya da çıkacaktır.
Bu atıl okullar genelde nüfusu küçük yerlerde oluşurken, şehir merkezlerinde ve büyük şehirler derslik ve okul ihtiyaçları baş gösterecektir.

Nüfus artışları ve yörenin göç alması/göç vermesi dikkate alınmadan yapılan yatırımların atıl kalması varlık içinde yokluk çekmemize neden olacaktır. İnsan kaynakları gibi, ekonomik ve fiziksel kaynakların heba olması gelişen ülkeler için en büyük sorunu teşkil etmektedir.
Bu sisteme devam edilecekse şayet o zaman da 24 derslikli veya 36 derslikler yerine bölgelere 16 derslikli daha küçük ve etkin kullanılabilir okulların yapılmasında yarar vardır. Hem böylelikle bir merkeze yığılma önlenmiş olur. Servis ve trafik sıkıntısı aşılmış olur, hem de evine en yakın okula çocuk giderek servis kullanmamış olur. Her bölgede nitelikli(!) okul sayısı arttırılmış olur. Oto kontrol daha kolaylaşır.

Planlama yapanların elleri güçleneceğinden, alternatifleri de çok olur. Her bölgede her türden okulların olması hem planlayıcıları hem de çevresindeki veli ve öğrencileri rahatlatacaktır.

Ülkemizin öğrencilerinin %2,6’sı üstün yetenekli çocuklardan oluşmakta, PISA’ da bizim başarımızın %1,6 olması nasıl yorumlanmalı? Bu yüzden elimizi çabuk tutup eğitim ve öğretimin niteliği ile çalışmalara bir an önce geçmek mecburiyetindeyiz.