Eğitici Tolstoy Kitap İncelemesi
2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI YAZ
DÖNEMİ SEMİNER ÇALIŞMALARI
Eğitici Tolstoy Kitap İncelemesi
Dünya edebiyatında roman dendiğinde ilk
sıralarda sayılır Tolstoy’un adı. Acılarla ve gizemlerle dolu bir ömür ve
her biri başyapıt olan eserlerin sahibinin, yazarlık dışında belki de ön planda
tutulması gereken bir özelliği de eğitimci yanıdır. Eserlerinde eğitime verdiği
önemi, bakış açısını hissettirse de Tolstoy’un eğitimci yanı edebiyatçı yönü
ile aynı seviyede desem abartmış olmam.
Daniel Moulin, Tolstoy’un eğitimci yönü
üzerine yoğun araştırmaları ve çalışmaları olan bir akademisyen. Tolstoy’un “eğitsel
düşünce biçiminin kapsamlı bir açıklamasını yapmayı ve bunu, onun edebi ve
diğer yazılarıyla ilişkilendirmeyi” hedefleyerek “Eğitici Tolstoy” kitabını
yazıyor. Nisan 2018’de Hece Yayınları araştırma serisinden çıkan kitabın
çevirisi Özlem Akçay’a ait.
İlk kitabında başlıyor eğiticilik yönü
Özgün bir biyografi ile başlıyor kitap.
Moulin, okuyuculara Tolstoy’un çocukluğundan itibaren yaşadığı eğitim ortamını
Rusya eğitim sisteminin çıkmazları eşliğinde veriyor. Sorgulayan, gidişattan
hoşnut olmayan bir Tolstoy portresi var karşımızda.
Tolstoy’un ilk yayınlanan kitabı Çocukluk.
Otobiyografik bir eserdir bu. “Öğrenmenin duygusal bir deneyim olarak
tasviri” anlatılıyor Çocukluk’ta. Tolstoy’un öğrencilerle iyi,
arkadaşça kurulan bir ilişkinin önemine olan inancı, ezberci eğitimin
bayağılığı gibi konulara evrensel bir bakış açısı var kitapta. Bir ömre
uygulanması gereken düstur da yine Tolstoy’dan geliyor: “Önemli hayat
dersleri, okuldaki derslerin dışında öğrenilir. Çocuğun, yetişkinlerle ve diğer
çocuklarla olan ilişkileri, oyun oynayışı ve doğadaki deneyimleri bilhassa
kıymetlidir.”
Görüldüğü gibi Tolstoy’un düşünceleri
sadece yaşadığı dönemin meselelerine seslenen bir kısırlığa sahip değil.
Günümüz eğitim sorunları düşünüldüğünde eğitici Tolstoy’un merkeze aldığı her
konu ve çözüm önerileri bugün için de geçerlidir.
Yasyana Polyana’dan dünyaya mesajlar
Tolstoy; ilk önce kendi evinde, daha sonra
projesi büyümeye başlayınca evinin yanındaki binalarda kurduğu okullar olan Yasyana
Polyana’da öğretmenlik yapıyor. Bu okulun açılış gününü bir hikâye formatında
tasvir ediyor yazar. Gözümüzün önünde canlanıyor o muhteşem sahne. Bahçeli bir
ev, yirmi iki çiftçi çocuğu en güzel kıyafetleri ile okulun bahçesinde
toplanıyor. Çocukların arasında dolaşıyor Tolstoy. Çocuklara okumayı isteyip
istemediklerini sorarak dolaşan büyük yazar ve öğretmen Tolstoy. Ertesi gün ilk
derse giriyor ve çocuklara Rus alfabesi çalıştırıyor.
Körü körüne bir öğretmenlik arzusu değil
onunki. İçinde ukde olan bir mesleği yaşatma derdinde de değil. İdeallerini
gerçekleştirmek istediği bir merkez kurmanın ardına düşüyor Tolstoy. Avrupa
ülkelerine giderek oradaki eğitim sistemini araştırıyor. Birçoğunda da istediği
idealleri bulamıyor. Kendi okulunda kendi sistemiyle öğrenci yetiştiriyor
böylece.
İzlenimlerini, düşünce ve deneyimlerini
Yasyana Polyana dergisinde yazıyor. Moulin, kitabın ikinci bölümünde özellikle
bu yazılara yoğunlaşıyor. Makalelerin Rusya’dan başlayan ve dünyaya yayılmasına
arzulayan mesajlarına açıklık getiriyor. Tolstoy’un tedirginliğine de şahit
oluyoruz bu yazılar aracılığı ile. Tolstoy’un derginin ilk sayısında yer alan
yazısından bir alıntı: “Benim için yeni bir alana girerken, kendimden ve
yıllarca üzerine çalıştığım ve doğru olduğunu kabul ettiğim düşüncelerden
endişe ediyorum. Çoğunun yanlış çıkacağına peşinen kanaat getirdim.”
Tolstoy’u böylesine karamsarlığa sürükleyen durumun özeti derginin son
sayısında çıkıyor karşımıza: “Hiç kimseyi ikna etmeden bu alanda çok fazla
şey söylemek çok kolay.”
Ortaya konan düşüncelerin evrenselliği
tartışılmaz. Bu düşüncelerin Tolstoy gibi bir edebiyat dahisi tarafından ifade
edilmesi konuyu daha ilgi çekici hale getiriyor. Örneğin Tolstoy ne diyor
1800’lü yılların sonundan günümüze uzanan mesajında: “Çocuk, doğal bir
şekilde öğrenmesi için kendi haline bırakılmalı. Bir çocuğun tecrübe ettiği
istemler, o çocuğun gelişimi için gerekli olan şeyle örtüşür.”
Üniversite sistemi ne yetiştirir?
Üniversiteler hakkında da kendi
yaşantısını ortaya koyarak tespitleri var Tolstoy’un. Önce Doğu dilleri ve
hukuk okumak için üniversiteye giren Tolstoy, mezun olmadan ayrıldığı
üniversitelerin durumunu öyle ifadelerle anlatır ki aradan geçen uzun yıllara
rağmen birçok şeyin değişmediğini görmek ne hazin bir tablo.
“Bu tapınaktan biraz bilgi sahibi,
faydalı insanlar olarak çıkacağımızı… farz etmeye hakkınız yok. Aslında bu
üniversiteden ne alıp götürüyoruz, neye hazırlanıyoruz?” diye soruyor
Tolstoy. Gerçekleştirilmek istenen özgür düşüncelerin üniversite hocaları
tarafından engellenmesi sorunu, aslında sadece geçmiş dönemin gelenekçi kafası
ile ilgili bir sorun değil. Tolstoy, Gençlik adlı eserinde
üniversite eğitimi üzerinde duruyor. Sınav sisteminden başlayıp müfredatlara
kadar uzanan bir çizgide yapıyor değerlendirmelerini.
Kitabın 3. bölümü sonuç bağlamında.
Tolstoy’un eğitsel düşüncesinin sonuçları anlatılıyor. Gönül rahatlığı ile
söyleyebilirim ki burada ortaya konan düşünceleri okullarımızda toplu olarak
olmasa da bireysel olarak bile uygulamaya çalışsak birçok yanlışın önüne geçmiş
oluruz.
Tolstoy’un eğitsel düşüncesinin temelini
oluşturan iki kavramı akıllardan çıkarmamak gerek: “Ne öğreteceğimi nasıl
bileceğim ve nasıl öğreteceğim?” Eğitim camiasının içinde yer alan herkes
bu sözü sürekli dillendirerek hayatına uygulamaya başlasa, sorun denen birçok
çıkmazdan da kolaylıkla kurtulmuş olacağız. Ezberci eğitimi hem öğrenci için
hem de öğretmen için bir çıkmaz olarak gören Tolstoy’un ne kadar haklı olduğunu
yaşayarak görüyoruz.
Her eğitimcinin ve her anne-babanın mutlaka
okunacaklar listesine alması gereken bir kitap Eğitici Tolstoy.
Roman ve hikâyeleri ile tanınan bir yazarın öğretmen yönüne hassas bir dokunuş
olan bu kitapta ,Tolstoy’un öğretmenlik günleri için “Ne mutlu zamandı! O
işi nasıl da seviyordum!” haykırışını bulacaksınız.
.................
SINIF ÖĞRETMENİ
......................
OKUL
MÜDÜRÜ
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR