Doğadaki Son Çocuk Kitabının Eleştirisi
2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI YAZ
DÖNEMİ SEMİNER ÇALIŞMALARI DOĞAKİ SON ÇOCUK ELEŞTİRİSİ
Hızla eve kapanan ve de teknoloji bağımlısı haline gelen çocuklardaki
doğa yoksunluğunu yalnızca estetik ya da vicdani duygularımız
nedeniyle değil, aynı zamanda zihinsel, fiziksel ve manevi sağlığımızda buna
bağlı olduğu için gidermeye ihtiyacımız
var.
Çocukların kapalı mekanlarda (ya da arka koltukta) yaşamaları bazı
tehlikelerden korunmalarını sağlayabilir ama diğer riskler artmıştır. Bunlar
arasında fiziksel ve psikolojik sağlık riskleri, çocukların toplum kavramları
ve algılarıyla ilgili riskler, öz güvenleriyle ve gerçek tehlikeyi (ve
güzelliği) sezme yetileriyle ilgili riskler vardır.
Çocukların doğaya erişimi aileler, toplum ve okullar
tarafından kısıtlanıyor. Oyun alanlarının azalması, sokakların güvenilir
olmaması, trafik, annelerin “çocuğum üşütür hasta olur” kaygıları da çocukların
doğadan uzaklaşmasını sağlıyor. Çocukların yeni oyun alanları ise, zamanlarını
geçirdikleri ekranlar ve alışveriş merkezleri. Bu durumun çocuklardaki
yansımaları ise şunlar: Aşırı kilo ve kolestrol gibi sağlık problemleri,
duygusal tatminsizlikler, hırçınlıklar, aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği
ile ilgili problemler, zayıflayan sosyal beceriler ve hatta küçük yaşta ortaya
çıkan depresyonlar. Bu yansımalar için ‘’doğa yoksunluğu sendromu’’ ifadesi
kullanıyor.
Richard Louv Doğadaki Son Çocuk’ta çocuklarda ve
gençlerde obezite, dikkat bozukluğu, depresyon gibi vakalarda büyük artış
yaşanması ile çocukların yaşamında doğanın giderek daha az yer alması arasında
bir ilişki olduğunu örneklerle kanıtlarken aynı zamanda içinde bulunduğumuz bu
durumu tersine çevirebilecek bir yol haritası sunuyor.
Bilgisayar oyunları ve teknolojik
aletler görme-işitme olmak üzere sadece iki duyumuza hitap ederken, tabiat ana
beş duyumuzu birden geliştirebileceğimiz bir fırsat sunuyor. ’Çocuklar duyularının hepsini
kullanabildikleri ortamda daha kolay, kalıcı ve hızlı öğrenebilmektedirler’’.
İlk bakıldığında doğaya zarar veren hareketlerin bile,
doğayla ilişki kurulmasını sağladığından, büyük resme bakıldığında faydalı
olduğundan bahsediyor yazar. Örneğin balık avlamak, ağaç evler gibi.
İnsanın bir şekilde doğayla bağını oluşturduklarından, onu
önemsemeyi beraberinde getirdiğini söylüyor.
Doğanın anlamlı bir şekilde yaşanabilmesi için zamana; serbest,
planlanmamış düş zamanına ihtiyaç vardır.
Çocukların toprağa bağlanmazlarsa, ne onun faydalarından
yararlanabileceği, ne de ona karşı sorumluluk hissedeceğini söylüyor yazar.
“Doğadaki Son Çocuk, doğada zaman geçirmenin çocukların
sağlığını geliştirebileceği, yaratıcılıklarını teşvik edebileceği, düşünme
yetilerini keskinleştirebileceği ve çevreye karşı duyarlı olmalarına yardım
edebileceği inancını paylaşıyor.
Çıktıkları orman gezilerinde sert bir
kayayla mücadele ederken hayatın iniş çıkışlarında dik durmayı öğrenecek,
yüksek dallara tırmanırken kendi sınırlarını anlayacak, engelleri aşarken
özgüven kazanacak; bir anlamda ormanları tanırken kendilerini tanıyacaklardır.
Çocuklarla doğa arasındaki bağı yeniden güçlendirmek
gerekiyor. Çocukları yeniden doğayla buluşturmak için çeşitli alanlarda
(eğitim, sağlık, şehir planlama, yasal düzenlemeler, ekolojik yerleşimler,
çevre koruma çalışmaları) yapılabilecek çalışmalara biran önce başlanmalı.
Kitapta, tüm bunların yanında sayıları giderek artan doğa
bilimcileri ve etikçilerin, şehrimizi bir “zoopolis” olarak düşlemeye davet
ettiğinden, gerek mimari planlamalarla, gerek kamusal eğitim yoluyla, doğal habitatlar
oluşturulabileceği hayalleri kurduğundan bahsedilmiş. Sağlıklı bir şehir
çevresi için sadece mevcutları korumanın yeterli olmadığı, doğal yaşam
koridorlarının oluşturulması gerektiği, böylece doğa yoksunluğunun yerini doğa
bolluğuna bırakacağı üzerinde durulmuş.
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR