Ders Süreleri Kısalabilir. 30 Dakika Olsun
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: Geçen
yıllara göre öğrenme sürelerinin hızlandığını vurgulayan Yılmaz, "Artık
öğrencilerin dikkatlerini 40 dakika aynı yönde tutmakta zorlanıyoruz.
Dolayısıyla bir kaç sefer de söyledim. Gerçekten bu ders süresini biraz kısaltabilmek
lazım. Daha etkili şekilde çocuklara bilgileri aktarabilmek için." dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Düzce Kültür Merkezinde düzenlenen "Annem Varsa Ben de Varım Kitap Okuma Projesi" tanıtım toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Özlü,
okumanın, insan olmanın bir gereği olduğu gibi, aynı zamanda insanlara verilen
bir görev olduğunu söyledi.
Kur'an-ı Kerim'in ilk emri olan
"Oku" çağrısının da, "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi
olurum" diyen Hazreti Ali'nin de, kaftanına, öğretmenin atının sıçrattığı
çamuru saygısından temizlemeyen Fatih Sultan Mehmet'in de, "Hayatta en
hakiki mürşit ilimdir" diyen Atatürk'ün de hep aynı şaşmaz çizgiyi işaret
ettiğini aktaran Özlü, şöyle konuştu:
"Bugün, hayata geçirilen bu
proje, o çizginin devamıdır. Bugün artık teknoloji çağını yaşıyoruz. Herkesin
eli sabah kalkar kalkmaz, bir teknolojik alet arıyor. Gün içinde telefon,
tablet ya da bilgisayarla epey zaman geçiriyorsunuz. Bunların hepsi son derece olağan.
Teknolojiden uzak durmak, günümüz dünyasının gerçeklerini reddetmek demektir.
Gerçeği reddedemeyiz. Teknoloji, hayatımızda çok daha fazla olmalıdır. Ama
kitaplar da daima elimizin altında olmalıdır."
- "Teknolojik
aletler, kitapların alternatifi değildir"
Teknoloji çağının, kitaplarla
kurulan ilişkiyi olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini anlatan
Özlü, "Teknolojiyi kullanacağız, ama teknoloji bağımlısı olmayacağız. Eğer
biz bilimde ve teknolojide ilerleyeceksek, okumak zorundayız. Bilmeliyiz ki
teknolojik aletler, kitapların alternatifi değildir. Unutmamalıyız ki kitaplar
olmasa, okuyan beyinler olmasa, ne bilimde ilerleyebiliriz, ne teknolojinin
gerçek anlamını yakalayabiliriz. O yüzden, telefona, tablete ya da bilgisayara
ayırdığımız zamandan çok daha fazlasını kitaplara ayırmalıyız." diye
konuştu.
"İcatlara giden yol
meraktan, hayal dünyasından geçer" diyen Özlü, "O hayal dünyasının
kapılarını ise, ancak kitaplar açabilir. O yüzden, çocuklarımıza okuma
alışkanlığı kazandıracak olan Annem Varsa Ben de Varım projesini, geleceğin
mucitlerini ve bilim adamlarını yetiştirme projesi olarak görüyorum."
dedi.
Bakan Özlü, "Annem Varsa Ben
de Varım" projesinin devamı olan "Öğrencilerimiz Babalarıyla Birlikte
Okuyor" projesinin de bir an önce hayata geçmesini beklediğini sözlerine
ekledi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz da,
Türkiye'de eğitim alanında önemli değişim ve gelişim kaydedildiğini belirtti.
Geçen yıllara göre öğrenme
sürelerinin hızlandığını vurgulayan Yılmaz, "Artık öğrencilerin dikkatlerini
40 dakika aynı yönde tutmakta zorlanıyoruz. Dolayısıyla bir kaç sefer de
söyledim. Gerçekten bu ders süresini biraz kısaltabilmek lazım. Daha etkili
şekilde çocuklara bilgileri aktarabilmek için." dedi.
Yılmaz, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Bu zamana kadar hep 'Keşke
okuduğum kitapların bir sayfa özetini çıkarsaydım' dedim. Hep kitapta bir ana
fikir vardır, bir iki paragrafı geçmez. Mesela 'mankurt' dediğimde, inşallah
öyle bir nesil Türkiye'ye gelmeyecek, bu 15 Temmuz'daki olayın failleri, bilin
ki mankurtun bir benzerleridir. Mankurt dediğimizde anlayabilmek için Cengiz
Aytmatov'u bilmek lazım. Mankurt, kendi düşünceleri için, kendi bildiği şeyler
için annesini, babasını dahi öldürebilecek duruma gelmiş insan demektir. Yani
makineleşmiş, robotlaşmış, değerlerden kopmuş demek. O yüzden mankurt kelimesi
o kitapta önemli bir kelimedir."
Her evin odasında evlat, anne ve
babanın telefon ve tabletlerle ayrı dünyalarda olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz,
"Teknoloji çağı iletişimi artırmıyor, iletişimde bir kopukluk oluşturuyor
değil mi? Bu iletişimdeki kopukluğu çözmenin yolu, anne-çocuk okuma projeleri
ile olur. Anne okuyacak, evladına anlatacak, evlat okuyacak, annesine
aktaracak. Baba okuyacak, evladına aktaracak. Dolayısıyla ortak düşünceleri,
zamanları ve duyguları artırmak lazım." diye konuştu.
Türkiye'deki eğitim
yatırımlarının son dönemde arttığını ifade eden Yılmaz, "Bu ülkenin en
büyük yatırımı, beşeri sermayeye yapılan yatırımdır. Türkiye'de eğitim
gerçekten iyiye gidiyor. Bunu net olarak söylüyorum. Biz eskiden helikopter
yapabiliyor muyduk? Şimdi gururla yapıyoruz, ATAK helikopterimiz var."
değerlendirmesini yaptı.
Konuşmaların ardından Bakanlar
Özlü ve Yılmaz, kentte yapımı tamamlanan 4 eğitim kurumunun toplu açılışını
yaptı.
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR