Üniversite
yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte yükseköğretim
kurumlarında 50 bin 817’si lisans, 163 bin 613’ü de önlisans
programlarında olmak üzere 214 bin 430 kontenjan boş kalınca
nedeni de tartışılmaya başlandı. Üstelik hakkı olmasına
rağmen bu yıl 852 bin aday da tercih yapmadı.
Boş
kontenjan oranlarına bakıldığında en fazla boş kontenjan yüzde
47 oranıyla KKTC, yüzde 29 oranı ile vakıf, yüzde 21.5 oranı
ile de devlet üniversitelerinde. Ancak boş kontenjanların önemli
kısmı önlisans programlarında. Gazete Habertürk'ün haberine
göre lisans programlarında boş kontenjan geçen yıl yüzde 6
iken, bu yıl yüzde 11. Önlisans programlarında ise geçen yıl
boş kontenjan yüzde 8.5 iken bu yıl bu oran yüzde 37.5. Ek
yerleştirme döneminde yerleştiği programlara kayıt
yaptırmayacaklar ile birlikte bu boş kontenjanların artabileceği
tahmin ediliyor. YÖK ise
yerleştirme sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede
yükseköğretim kurumlarına yerleşen lisans öğrenci sayısının
geçen yıl ile aynı olduğuna dikkat çekerek, boş kontenjanlara
ilişkin “Öğrencinin bilinçli ve seçici tercih sürecinde”
bulunduğu yorumunu yaptı.
Dün
Gazete Habertürk Eğitim Editörü Pervin Kaplan YÖK Başkanı
Prof. Dr. Yekta
Saraç ile
hem 852 bin adayın tercih yapmama nedenlerini hem de boş
kontenjanları ve ek yerleştirme dönemi için alınacak önlemleri
konuştu. Saraç’a göre hem baraj getirilen bölümlerin hem de
YÖK bursu verilen ve birkaç yıl öncesine kadar 0 öğrenci kaydı
yapılan başta temel bilimler olmak üzere belli programların
dolması öğrencinin artık sadece “üniversiteye girmek”
eğiliminde olmadığını “seçici” davrandığını gösteriyor.
Saraç, 850 binden fazla adayın, özellikle de son sınıf
öğrencilerinin neden tercih yapmadıklarını araştırmak için
YÖK’ün önümüzdeki hafta “Neden tercih yapmadınız?”
anketi yapacağını söylüyor. İşte Saraç’ın yerleştirme
sonuçlarıyla ilgili açıklamaları.
LİSE
SON SINIF ÖĞRENCİLERİNE SORULACAK
YÖK’ün
lise öğrencilerine yönelik bir rehberlik yapma gibi bir vazifesi
yok. Ancak şimdiye kadar yapılmayan bir çalışma gerçekleştirme
kararı aldık. Bu yıl sınava son sınıfta okuyan 960 bin 410
öğrenci girdi. Bunlardan tercih yapmayanlara bizzat ulaşacağız.
Bu öğrencilerin neden tercih yapmadıklarını soracağız. Bunun
için de akademisyenlerden bir ekip oluşturduk.
‘NEDEN
TERCİH YAPMADILAR ÖĞRENECEĞİZ’
BU
öğrencilerin neden tercih yapmadıklarını belirlemek çok önemli.
Örneğin kendi bölgelerindeki üniversiteleri, meslek
yüksekokullarını neden tercih etmediler? Vakıf üniversitelerini
neden tercih etmediler, ücretler mi yüksek geliyor? Meslek
yüksekokullarının sundukları olanakları mı, fiziki koşulları
mı beğenmiyorlar? Meslek yüksekokullarının adayların nezdindeki
algısı ne? Lisans olsun önlisans olsun “İstihdam kaygısı”
ne denli kararlarında etkili. Lise türlerine göre farklı tutumlar
söz konusu mu? Amaç tüm bu sorulara yanıt bulabilmek. Gelecek
geri bildirimler, gelecek planlamamıza yönelik olarak önemli bir
girdi sağlayacak.
İLAHİYATLAR NEDEN
DOLDU?
Yaklaşık
14 bin kontenjanlı ilahiyat programı yüzde 100 doldu. Eğitimcilere
göre nedeni din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği
bölümünün kaldırılmasıyla onlara öğretmenlik yolunun
açılması. YÖK Başkanı Saraç’a bu yıl YGS ile değil LYS
puanı ile öğrenci alan bu programın neden talep gördüğünü
sorduk. Saraç, “İstihdamlarında sıkıntı yok. Mezun olurken,
formasyonu da almış yani öğretmenlik yapabilecek durumdalar. Bu
da talep görmesini sağlıyor” dedi.
MESLEK
LİSELİNİN TERCİH ORANI DÜŞTÜ
ÖZELLIKLE
tercih yapmayan adaylar arasında dikkat çeken nokta meslek
liselilerin durumu. Tercih yapma hakkına sahip adayların geçen yıl
yüzde 77’si tercih yaparken oran bu yıl yüzde 50. Üstelik ilk
kez uygulanan sınavsız geçişin kaldırılması sonrasında, bu
öğrencilere verilen ek puan ile daha yüksek sayıda öğrenci
sınavda başarılı oldu, ama tercih yapmadı. Öğrenci kalitesinde
büyük bir iyileşme gerçekleşiyor, fakat bu gelişimi en az
sancıyla gerçekleştirmek için çaba harcıyoruz.
‘EK
YERLEŞTİRMEDE DURUM DÜZELECEK’
TERCIH
yapmayan meslek liselilere fırsatları anlattığımızda ek
yerleştirme döneminde bu durumun değişeceğini düşünüyoruz.
Tercih yapanların sayısının artacağını, bunun boş
kontenjanlara olumlu etki yapacağı tahminini yürütüyoruz.
Özellikle önlisans programlarında doluluk oranı yüzde 91.42’den
yüzde 62.55’e düştü. Eğer önlisans programlarında
öğrencilere fırsatlarını anlatırsak tercihleri olumlu yönde
etkilenecek. Öğrencilerine bu yıl rehberlik yapacağız.
VAKIF
NEDEN DİKKATLİ OLMALI?
VAKIF
üniversitelerinin bir bölümünde bu yıl kontenjan azaltması
yapıldı. Bu “ceza” gibi algılandı. Ancak kontenjan
azaltmasına gidilen üniversiteler doldu. Üniversitelerin
kontenjanlarını gerçekçi ayarlamaları gerekiyor. Devlet
üniversiteleri üzerinde kontenjan konusunda yerel baskılar var.
Vakıfların sorunları öğrenci sayılarını kısa sürede hızlı
bir şekilde artırmaya yönelmek. Fakat bu sorunlar geçici ve
çözeceğiz.
MESLEK
LİSELİYE REHBERLİK
ÖĞRENCILERE
ulaşarak fırsatlarını anlatacağız. YÖK, bu yıl çift anadal
(ÇAP) programı ile ilgili yönetmelik değişikliği yaptı. Buna
göre önlisans programları ile diğer önlisans programları
arasında ÇAP yapma fırsatı tanındı. Bu fırsatın adaylara
yeterince iyi anlatılmadığını düşünüyoruz. Bunu öğrencilere
anlatacağız.
BARAJ
GELEN BÖLÜMLER DOLDU
İKI
yıl önce tıp ve hukuk, geçtiğimiz yılda mühendislik ve
mimarlık programlarında başlatılan taban puan uygulamasındaki
sonuçlar olumlu. Tıpta geçen sene boş kontenjan 55 iken bu sene
27, hukukta geçen sene 298 boş kontenjan varken, bu yıl doluluk
yüzde 100. Mühendisliklerde geçen sene boş kontenjan 14 bin 754
iken bu sene 8 bin 165 oldu. Başarı sıralaması şartı akademinin
ve toplumun bütün kesimlerince tasvip gördü. Artık 265 bininci
sıradaki kişi hukuk fakültesine, 115 bininci sıradaki öğrenci
de tıp fakültesine giremiyor.
İSTİHDAMINDA
GÜÇLÜK ÇEKİLEN PROGRAMLAR
BU
yıl ilk kez öğretmenlik programlarına başarı sırası barajı
getirildi. Doluluk oranı da geçen yıl yüzde 99.23 iken bu yıl
yüzde 86.79 oldu. Bu doluluk oranındaki düşüşte özellikle bazı
programlar, istihdamında güçlük çekilen bilgisayar ve öğretim
teknolojileri ile fen bilgisi öğretmenlikleri gibi programlar
önemli rol oynadı. Ancak geçmişte başarı sırası
1.420.000’lerde olan öğrenciler eğitim fakültelerine
yerleşiyordu, bu yıl ise baraj uygulaması ile bu programlara
240.000 bin başarı sırasındaki öğrenciler girdi. Bu durum
doluluk oranlarımıza olumsuz yansımış olsa da geleceğimizi
emanet edeceğimiz çocuklarımızın eğitimi açısından daha
nitelikli, bilinçli ve istekli bireylerin bu programlarını tercih
etmesi olumlu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR