Milli Eğitim Bakanlığı'nın
( MEB), yeni müfredat ile ilgili çalışmalarında sona gelindi.
MEB'in Twitter hesabı üzerinden 2017-2018 eğitim öğretim yılında
uygulanacak yeni müfredat programı açıklandı. Bakan Yılmaz, Milli Eğitim
Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlediği basın
toplantısında, yeni müfredata ilişkin açıklamalarda bulundu,
soruları yanıtladı.
Müfredatları geliştirme,
yenileme ve güncelleme çalışmalarının 2005'te başladığını,
2015-2016 eğitim öğretim yılında ise 51 programda tamamlandığını
ifade eden Yılmaz, "2016-2017 eğitim öğretim yılının
başından bugüne kadar 51 müfredat ekseninde kapsamlı bir şekilde
bir yenileme, güncelleme, gözden geçirme, ikmal ve değişiklik
çalışması yapıldı." bilgisini paylaştı.
"ÖĞRENCİLERİ EZBERE
MECBUR KILIYOR"
Yenileme çalışmalarının
başlamasında kalkınma planları, hükümet eylem planları,
gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların etkisinin bulunduğuna
işaret eden Yılmaz, bu kapsamda, mevcut müfredatı yenileme
sürecinde yürütülen çalışmaları anlattı.
Eğitim programlarına
ilişkin yapılan anketlerdeki öğretmenlerin görüşlerine ilişkin
bilgi veren Yılmaz, öğretmenlerin, müfredatların öğrencide
bilimsel merak uyandırma düzeyinin düşük, kazanımlarının çok
ve yoğun olduğunu, öğrenciyi ezbere mecbur kıldığını
düşündüğünü söyledi.
Anketlerin öğrencilere ve
velilere de uygulandığını kaydeden Yılmaz, "Öğrencilerin
yaklaşık 3'te biri, en başarısız oldukları dersin matematik ve
fizik, ardından kimya olduğunu ifade etti. Ankete katılan
öğrencilerin yarıdan fazlası, üniversite sınav kaygısı
nedeniyle dersi takip ettiklerini, yaklaşık 4'te biri bu dersleri
ders geçme zorunluluğu olduğu için takip ettiklerini,
öğrencilerin yarıdan fazlası ise derslerin kendilerini çok
yorduğunu belirtti." diye konuştu.
BAKAN: ÇOK İDDİALI OLARAK
SÖYLÜYORUM
Bakan Yılmaz, 13 Ocak'ta
askıya çıkarılan taslak müfredatların 10 Şubat'a kadar
"mufredat.meb.gov.tr" adresinde incelemeye ve görüş
bildirimine açık tutulduğunu, bu süre zarfında çok sayıda
görüş ile önerinin bakanlığa ulaştığını ifade etti.
"Şunu çok iddialı
olarak söylüyorum ki bu ana kadar hiçbir müfredat bu kadar çok
demokratik katılımla oluşturulmadı ve halkımızın görüşlerine
açılmadı." değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, müfredatların
askıda kaldığı sürece, toplumun her kesiminden görüş
alındığını, kamuoyundan gelen geri bildirimlerin,
akademisyenlerin ve öğretmenlerden oluşan çalışma gruplarında
görevli 360 kişinin katıldığı bir çalıştayda
değerlendirildiğini belirtti.
Yenilenen müfredatlarda
değerler ve değer eğitiminin ana odağı oluşturduğuna işaret
eden Yılmaz, öğrencilere aktarılması hedeflenen adalet, dostluk,
dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk,
vatanseverlik ve yardımseverlik gibi kök değerlerin müfredata
eklendiğini söyledi.
Yılmaz, "İlkokul ve
ortaokul düzeyinde 17, lise düzeyinde 24, imam hatip ortaokulu ve
imam hatip lisesi düzeyinde 10 olmak üzere toplam 51 ayrı,
sınıflar esas alındığında 176 müfredat yenilenmiştir.
Programların tamamında 10 kök değer ve 9 temel yeterlilik ve
beceri yer almaktadır." bilgisini verdi.
"MÜFREDATLARIN SADE VE
ANLAŞILIR OLMASI ÖN PLANDA TUTULDU"
Müfredatlarda öne çıkan
yeniliklere ilişkin de açıklama yapan Bakan Yılmaz, yenilenen
müfredatların sade ve anlaşılır olmasının ön planda
tutulduğunu, öğrencilere kazandırılması hedeflenen yeterlilik
ve beceriler belirlenirken derslerin doğasının dikkate alındığını
vurguladı.
Yılmaz, yenilenen
müfredatlarla öğrencilere kazandırılması hedeflenen temel
yeterlilik ve becerilerin, tüm disiplin alanları için ortak
verildiğini belirtti.
Bakan Yılmaz, şunları
kaydetti:
"Yenilenen müfredatlar,
ilk olarak 2017-2018 eğitim öğretim yılında 1, 5 ve 9. sınıflarda
uygulamaya konulacaktır. Ocak 2018'e kadar programlarla ilgili
olarak sahadaki uygulamalarımız uzerinden izleme ve değerlendirme
çalışması yapacağız. Haziran 2018'e kadar değiştirilen
müfredatların eğitim araç gereçlerini, ölçme araçlarını
hazırlayacağız. Bugün açıkladığımız müfredat, bütün
öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim paydaşlarımızın
görüş ve değerlendirmelerine açık olacak. Ocak ayının sonuna
kadar onlardan geri bildirimleri alacağız. 2018 Eylül ayından
itibaren bütün öğretmenlerimize ve velilerimize programların
ayrıntılı olarak tanıtılacağı toplantılar düzenlenecek.
2017-2018 eğitim öğretim yılı boyunca öğretmenlerimizin kendi
branşlarına dair programları incelemeleri ve uygulamaya yönelik
dokümanlar üretmeleri için atölyeler yapılacak. 2017-2018 eğitim
öğretim yılı sonunda ve 2018-2019 eğitim öğretim yılı başında
öğrencilerimizin yeni programa geçişte eksikliklerini telafi
edecek oryantasyon eğitimleri yapılacak. Bu hazırlıklarımızla
2018-2019 eğitim öğretim yılına tüm sınıflarda ve tüm
derslerde, yeni müfredatla eğitim öğretim sürecimize istikrarlı
ve çok daha güçlü, yeni ve yenilikçi şekilde devam edeceğiz."
FEN BİLİMLERİ DERSİ
EĞLENCELİ BİR ŞEKİLDE AKTARILACAK
Fen bilimleri dersinde bazı
üniteye ait konu ve kazanımların yerlerinin değiştirildiğini,
kazanımların içeriklerinin sadeleştirildiğini anlatan Yılmaz,
ihtiyaç duyulmayan bilgi yüklemelerinin önüne geçildiğini
söyledi.
Kazanımların hayatla
ilişkilendirilmesine özen gösterildiğini belirten Yılmaz,
öğrencide merak uyandıracak konulara ağırlık verildiğini ifade
etti.
Yılmaz, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Fen bilimleri dersinin
eğlenceli bir şekilde ve yaşamla ilişki kurularak aktarılması
hedeflendi. Fen ve mühendislik uygulamaları konu alanı altında
tüm sınıf düzeylerinin sonunda, uygulamalı bilim ünitesi
kazanımları eklendi. Okul ortamında meydana getirilen
uygulamaların sergilendiği bilim şenliği gibi uygulamaların
yapılması hedeflendi. 4. sınıf düzeyinden itibaren tüm sınıf
düzeylerinde yer alan sistemler ve sistemlerin sağlığı,
güncellenen eğitim programında 6. sınıf düzeyine alındı.
Biyoçeşitlilik konusu ve kazanımları 7. sınıftan 6. sınıfa,
güneş, dünya ve ay ünitesi konu ve kazanımları ise 6. sınıftan
5. sınıfa alınarak, öğrencilerin mühendislik ve tasarım
becerilerini geliştirmek amacıyla bir dinamometre, bir teleskop
modeli tasarlaması istendi. İnsan ve çevre ünitesi kazanımlarıyla
kaynakları tasarruflu kullanması, geri dönüşümün önemini fark
etmesi istendi."
Yılmaz, 3. sınıftaki fen
bilimleri dersinin kazanım sayısının 32'den 36'ya çıkarıldığını,
4. sınıf kazanım sayısının aynı kaldığını, 5. sınıfın
44'ten 40'a indirildiğini, 6. sınıfın 52'den 61'e
yükseltildiğini, 7. sınıfın 78'den 74'e, 8. sınıfın ise
78'den 67'ye düşürüldüğünü kaydetti.
Bilişim teknolojileri ve
yazılım dersinin kazanımlarına da değinen Yılmaz, güncellenen
programla, öğrencilerin algoritma ve programlama eğitimine daha
fazla zaman ayırmalarının sağlandığını ve dersin kazanımının
44'ten 37'ye indirildiğini ifade etti.
OBEZİTE MÜFREDATA GİRDİ
Hayat bilgisi, Türkçe ve
müzik dersleriyle ilgili de bilgi veren Bakan Yılmaz, "oyun ve
fizik etkinlikleri" dersine obezitenin eklendiğini, beden
eğitimi dersinin isminin "beden eğitimi ve spor" olarak
değiştirildiğini söyledi.
Beden eğitimi ve spor
dersine, bilinçli spor yapmak, madde bağımlılığının ve
dopingin zararları konularının eklendiğini belirten Yılmaz,
sosyal bilgiler dersine ise dijital okuryazarlık, çevre, finansal,
harita ve medya okur yazarlıkları, yenilikçi düşünme becerileri,
öz denetim, diyagram çizme ve yorumlamanın eklendiğini anlattı.
Türk dili ve edebiyatı
dersinde destan, hikaye ve anılar türünde hangi yazarlara yer
verildiğini, haber metni kazanımında ise şiddet içerikli
haberlerin yazımında bunların reyting aracı olarak kullanılmaması
üzerinde durulacağını bildiren Yılmaz, "Hikayede 1940-1960
arası metinlerin farklı eğilimleri temsil eden hikayelerden
seçilmesi istendi. Bireyin iç dünyasını esas alan, toplumcu,
gerçekçi, milli ve dini duyarlılığı yansıtan modernist
metinler seçildi." dedi.
YENİ MÜFREDATTA EDEBİYAT
Öğrencilere Ziya Osman
Saba, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Attila İlhan,
Nazım Hikmet, Erdem Beyazıt, İsmet Özel, Bekir Sıtkı Erdoğan
ve Sezai Karakoç, Aşık Veysel, Mahzuni Şerif gibi önemli
şairlerin şiirlerinden örnekler verildiğini dile getiren Yılmaz,
şunları kaydetti:
"Şuna çok inanıyorum,
Türkiye'nin eğitimi iyi bir yolda ilerlemektedir. Türkiye'nin
mevcut durumunda 2030 ve 2050 projeksiyonları yapılıyor. Bunlar
yapılırken hiçbir projeksiyonda Türkiye'nin geri gittiği değil,
aksine 2030'da ve 2050'de hangi seviyeye geleceği belirtiliyor. Bunu
yaparken beşeri sermayesi, eğitim sistemi de dikkate alınarak
çalışma yapılıyor. İnşallah bu yenilenen müfredatla birlikte
evlatlarımıza vereceğimiz, çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve
kazanımlarla birlikte, 21. yüzyılı çok daha aydınlık
yapacağız. Evlatlarımızın çok daha huzur içerisinde,
kendisiyle ve çevresiyle barışık, öğrenmeyi öğrenmiş, öz
güvene sahip, tüketen değil üreten nesiller olmasını inşallah
hep birlikte gerçekleştireceğiz."
EVRİM TEORİSİ ÇIKARILDI
MI?
Evrim Teorisi'nin yeni
müfredattan çıkarılıp çıkarılmadığına ilişkin bir soru
üzerine Bakan Yılmaz, ortaöğretim düzeyinde her dersin kendi
bilimsel gelişimi çerçevesinde öğrencilerin seviyelerine uygun
kuramlara yer verildiğini anlattı.
Coulomb Yasası, Avogadro
Yasası, Kosinüs Teoremi, Pauli'nin Dışarlama İlkesi ve Toriçelli
Deneyi gibi konuların doğrudan müfredatta yer aldığına dikkati
çeken Yılmaz, bazı yasaların ise gerektiği kadar içeriğe
alındığını söyledi.
Ancak öğrenci seviyesinin
üzerinde yer alması ve öğretim programlarının kapsamı ile
doğrudan bir ilgisi olmadığından Gauss Yasası, Maurre Yasası,
Sabit Evren Teoremi gibi konuların öğretim programlarında yer
almadığını bildiren İsmet Yılmaz, "Bu noktada evrim
konusunun, tarafları ve karşıtları şeklinde ikiye bölünmüş
bir tarafgirlikle şairin 'insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse
öbürüne sağır' ifadesinde tespit ettiği bir kör döğüşü
içinde ve bilimsel zeminin dışında tartışıldığını üzülerek
gözlemlemekteyiz." değerlendirmesini yaptı.
"MUTASYON, SEÇİLİM VE
ADAPTASYON VAR"
Öğretim programlarının
dikkatli ve bütünlüğü içinde incelendiği yaklaşımlarının
net olduğunu anlatan Yılmaz, şunları ifade etti:
"Biyoloji dersinde doğa
tarihi konusunu vermediğimiz için ezberci bir eğitime saplanmamak
için kök hücre tedavisi, antibiyotik, gen teknolojisi gibi konular
vesilesiyle evrim teorisinin biyoloji ve teknolojide gündelik
hayatta uygulamaları verilmiştir. Bu noktada evrim teorisinin
kavram setinde yer alan mutasyon, seçilim, adaptasyon var. Bunlar
biyoloji programımızda yer almakta. Konunun felsefi boyutlarıyla
ele alınıp kavranması için çatıyı felsefe dersinde kurmuş
bulunmaktayız. Doğa tarihi evrimsel biyoloji ve kuramın tarihsel
gelişimi ise daha detaylı biyoloji eğitimi alınabilecek üst
düzey öğretim kurumu olan üniversitelere bırakılmıştır."
Evrim Kuramı'nın bir teori
olarak açık, sade ve rahat bir şekilde anlaşılabilmesi için
öğrencilerin bir felsefi altyapıya sahip olması gerektiğinin
altını çizen Bakan Yılmaz, "Yeni öğretim programları
bağlamında getirdiğimiz 10'uncu sınıf felsefe dersinde, akıl
yürütme, spekülasyon becerilerini gençlere kazandırma
amaçlanıyor. Bu beceri kazandırıldıktan sonra 11'inci sınıf
felsefe dersinde ontoloji konusu tarihi gelişim içinde
verilecektir. Doğal olarak bu gelişimin duraklarından biri olan
evrimin yanı sıra diğer ontolojik ve kozmolojik görüşler de
verilecektir.
Biz evrim konusunda bir
seviyelendirme, öğrenci gelişim düzeylerine uyumlandırma ve
disiplinler arası bir yaklaşımı getirdik." ifadelerini
kullandı.
HANGİ KONULAR ÜST ÖĞRETİME
BIRAKILDI?
Yılmaz, fizik dersindeki
elektrik devreleri konusunda Kirşof Yasası ile Akımlar ve
Gerilimler Kanunu'nu bir üst öğrenim düzeyine bıraktıklarını
belirtti.
İsmet Yılmaz, herkesin
evrim konusunun üst eğitim programına bırakılmasını
konuştuğunu ancak Kirşof Yasası gibi konularda görüş beyan
etmediğini, bu tartışmanın bilimsel gerçeklikten hareketten
ziyade, bir tarafta yer alma ve o doğrultuda bir görüş bildirme
üzerinden yapıldığı değerlendirmesinde bulundu.
Fizikte Maxwell
Denklemleri'nin yorumlanması ile elektromanyetik dalgaların oluşum
yollarının açıklanması ile "x" ışınları elde
edilme yolları ve canlılar üzerindeki etkileri gibi konuların da
üst öğrenim kurumuna bırakıldığını aktaran Yılmaz, bu
konular üzerinde de bir yorumun getirilmediğini dile getirdi.
Kimya dersinde de
elektromanyetik ışınların dalga ve tanecik karakteri,
elektromanyetik spektrum, sistem ve iç enerji konularının da üst
öğrenim programına bırakıldığını bildiren Bakan Yılmaz,
kelam dersinde Eşarilik ve Maturidilik arasındaki görüş
ayrılıkları konusunun da seviye üstü değerlendirildiğinden bir
üst öğrenim kurumuna bırakıldığını kaydetti.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN
HAYATI
İnkılap Tarihi ve
Atatürkçülük dersi konularına ilişkin de detayları paylaşan
Yılmaz, bu derste Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1. Dünya
Savaşı'na kadar süren eğitim ve askerlik hayatının içinde
bulunduğu toplumun siyasi, sosyal ve kültürel yapısı ile
ilişkilendirilmesi, ayrıca eğitimi, öğretmenlerinin kişiliğinin
oluşumuna etkilerinin değerlendirilmesi, Selanik, Manastır,
İstanbul, Şam ve Sofya şehirlerindeki siyasi ve sosyal ortamı ile
okuduğu kitapların yerli ve yabancı düşünürlerin fikir
akımlarının etkileri ile Çanakkale Cephesi'ndeki zaferler ve
milli mücadele gibi konuların yer aldığını anlattı.
İsmet Yılmaz, bu derste
ayrıca Milli Mücadeleye katılan İsmet İnönü, Kazım Karabekir,
Fevzi Çakmak, Sütçü İmam, kadın kahramanlardan Halide onbaşı,
Şerife Bacı, Fatma Seher Erden, Gördesli Makbule, Tayyar Rahmiye
gibi isimlerin yeni müfredatta yer aldığına vurgu yaptı.
Yılmaz, bu derste
öğretilecek başlıkları saydıktan sonra, "Şimdi sorarım.
Atatürk'ün hangi kazanımıyla ilgisi vardı da çıkarıldı?
Hangi konu eksik kaldı? Tek kimse söyleyebilir mi? Atatürk'e
ilişkin öğretilmesi gereken ancak çıkarılan hiçbir konu
yoktur. " ifadelerini kullandı.
Gerçek Atatürkçülüğün,
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i güçlendirmekten geçtiğini
vurgulayan Bakan Yılmaz, "Eğer Türkiye'yi siz borç alan bir
ülke durumuna getiriyorsanız, Atatürkçülükten bahsettiğinizde
doğru bir şey yapmış olmuyorsunuz. Eğer Türkiye yardım alan
bir ülke idi ise siz o zaman Atatürk'ü anlamamışsınız
demektir. Türkiye'yi güçlü kılarsanız, en büyük Atatürk'ün
yolunda ilerliyorsunuzdur. Eğer Türkiye'yi muhtaç hale
getirirseniz, o zaman sözde Atatürkçü olursunuz. Biz sözde değil
özde Türkiye Cumhuriyeti'ni güçlendirmek için çalışıyoruz."
şeklinde konuştu.
PİLOT PROGRAM BAŞLIYOR
Ortaokul 5'inci sınıflarda
yabancı dil ağırlıklı eğitim hedefine ilişkin bilgi veren
Yılmaz, yeni uygulamayı pilot illerden başlatacaklarını, sonuca
göre yabancı dil eğitimini Türkiye'nin tamamında
gerçekleştireceklerini ifade etti.
İsmet Yılmaz, "Şu
anda atanmak üzere bekleyen İngilizce öğretmenlerinin hepsini
alsak bile ihtiyacımızı karşılamıyor. Buradan mevcut İngilizce
öğretmenlere hizmet içi eğitimlerin arttırılması lazım.
Hepsini alsak bile ihtiyacımız var. O halde Türkiye'de İngilizce
eğitimi veren kurslar, üniversiteler ve diğer okullar dahil bir iş
birliği yapılması lazım." dedi.
Pilot okullarda zorunlu
derslerin yanı sıra toplam zorunlu yabancı dil dersi verileceğini,
uygulama sürecinde öğretmen eğitimleri ölçme, değerlendirme
sisteminin yeniden yapılandırılması ve izleme değerlendirme
çalışmalarında bulunulacağını ifade eden Yılmaz, "Pilot
okulların belirlenmesi amacıyla 81 ilden belirli kriterlere göre
uygulama yapacak okulların listesi şu an için 681 olarak
belirlendi. Yaklaşık öğrenci sayısı ise 120 bine yakın.
İnşallah bu uygulama başarılı olduğunda, diğer okullarımıza
yansıtacağız." diye konuştu.
TEOG'DA AÇIK UÇLU SORU
DÖNEMİ
Temel Eğitimden Ortaöğretime
Geçiş (TEOG) Sistemi kapsamında yapılacak sınavlarda açık uçlu
sorularla ilgili bir soru üzerine Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bundan sonra yapılacak
ilk TEOG'dan başlamak üzere 6-8 arasında açık uçlu soruyu
öğrencilerimize sormayı öngörüyoruz. Bu soruların net bir
şekilde ölçülebilir olmasına önem veriyoruz. Dolayısıyla
herhangi bir tartışmaya gerek kalmadan, kişisel yorumu içermeyecek
ama verilen bilgileri analiz ederek soruları cevaplayabilecekleri
açık uçlu soruların sorulmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Eğitimin kalitesinin artırılmasını istiyoruz. Bu hedef
doğrultusunda açık uçlu sorular, objektif, puanlanabilen
sorulardan oluşacak."
"DOĞRUSUNUN ASLINDAN
ÖĞRENİLMESİ LAZIM"
Yeni müfredatta cihat
kavramına yer verilip verilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine
Yılmaz, bu kavramın imam hatip liselerinde fıkıh ve temel dini
bilgiler derslerinde yer aldığını belirtti.
Cihat ile ilgili kavramın
Kur'an-ı Kerim'de bir ayette geçtiğine işaret eden İsmet Yılmaz,
şöyle konuştu:
"Dolayısıyla siz buna
yok deseniz de o yok olmuyor. Dolayısıyla o halde doğrusunu ve
çerçevesini evlatlarımıza öğretmemiz lazım. Bunu yaparsak
yanlış anlamaları da ortadan kaldıracağız. Dört başı mamur
şekilde cihat kavramının evlatlarımıza verilmesi bu ülkenin en
büyük kazanımıdır. Cihadın gerçek anlamı ülkenizi sevmektir,
vatanınızı sevmektir. Kırmak, dökmek, savaşmak bunun içine
girmez. Ama vatan koruması gerekiyorsa Mehmetçik, asker niye var?
Niçin şehitlerimiz var? Dolayısıyla cihadın ne olup olmadığının
öğretilmesi de bizim Bakanlığımızın asli görevleri
arasındadır. Bundan rahatsız olmaya gerek yok. Sizin dışınızdaki
birileri cihat kelimesini ortaya attığında, bizim gençler bunu
merak edip yanlış yerden mi bilgi edinmesi daha doğru olur, yoksa
böyle bir şey dinimizde var, doğrusu nedir diye onun aslından
öğrenmesi lazım. Dolayısıyla biz cihat kavramının ne olduğunu
ve ne olmadığını din derslerinde, fıkıh derslerinde
evlatlarımıza vermek istiyoruz."
15 TEMMUZ YENİ MÜFREDATTA
Güncellenen öğretim
programları arasında yer alan 4, 5, 6 ve 7'nci sınıflarda
okutulan sosyal bilgiler dersi öğretim programında "toplumsal
hayatımızda demokrasi" kazanımının işlenmesi sırasında,
15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü'nün ele alınmasını
isteyeceklerini bildiren Yılmaz, Türkçe dersleri ile Anadolu imam
hatip lisesi meslek derslerinde de 15 Temmuz'un da yer alacağını
kaydetti.
Bakan Yılmaz, şöyle devam
etti:
"Ayrıca ortaöğretim
çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinde '90 sonrası Türkiye'de
meydana gelen siyasi ekonomik, sosyokültürel ve bilimsel
gelişmeleri açıklar' kazanımı bulunuyor. Burada da FETÖ,
Paralel Devlet Yapılanması'nın yapısı, amaç ve hedefleri ile
17-25 Aralık 2013 ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimindeki rolleri ele
alınsın istiyoruz. Ortaöğretimde Türk dili ve edebiyatı
dersinde destan ve efsane ünitemiz var. Burada 15 Temmuz Demokrasi
Zaferi ve şehitleri konusunda öğrencilerin tercih ettiği bir
türde yazı yazması istenecek. Ortaöğretim inkılap tarihi ve
Atatürk dersi, daha önce Atatürk'ün ölümü ile birlikte
duruyordu. Şimdi 2016'ya kadar getiriyoruz. 90 sonrası
gelişmelerde, 28 Şubat müdahalesi, 27 Nisan e-muhtırası ve 15
Temmuz darbe teşebbüsünün etkilerine değinilmesini istiyoruz.
Terörün ve terör örgütlerinin PKK, DEAŞ, FETÖ'nün ortaya
çıkış nedenleri ile terörü önlemeye yönelik tedbirlere, 15
Temmuz 2016 darbe kalkışması örneği üzerinden değinilmesini
istiyoruz. Bir destan, bir efsane, bir kahramanlık öyküsü. Bu
ülkede ebediyen hür ve bağımsız yaşatacak olan irade, milletin
kendi demokrasisine, vatanına, milletine sahip çıkma
kararlılığıdır. Demokrasi, eğer sahip çıkarsanız siz onu hak
ediyorsunuz demektir. Türk milleti, 15 Temmuz'da demokrasiyi ve
milli iradeyi hak ettiğini, hem de dünyada hiçbir ülke
vatandaşlarının hak etmediği kadar hak ettiğini gösterdi.
Bundan dolayı bu kazanımın nesilden nesile aktarılması için 80
milyon hep beraber çalışmamız lazım. Her bölgeden insanımız
var. Bu milli birlik ve demokrasi kazanımımızı nesilden nesile
aktaracağız."
Terör örgütleri PKK, DEAŞ
ve FETÖ'nün kavram olarak müfredatta yer alıp almadığına
ilişkin bir soru üzerine de Yılmaz, "Yer alacak. Türkiye'de
1990 sonrası yaşanan siyasi, ekonomik gelişmeleri dikkate alıp da
terörü görmeden olmaz. Dolayısıyla terörle yaşıyor muyuz?
Terörden bahsetmediğimizde ortadan kalkıyor mu? Bence bunların
yer alması uygun olur diye düşünüyoruz." ifadelerini
kullandı.
İsmet Yılmaz, yeni müfredat
için görüş ve önerilere açık olduklarını da dile getirdi.
MEB'in Yeni Müfredatının Tüm Ayrıntıları
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ( MEB), yeni müfredat ile ilgili çalışmalarında sona gelindi. MEB'in Twitter hesabı üzerinden 2017-2018 eğitim öğretim yılında uygulanacak yeni müfredat programı açıklandı. Bakan Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, yeni müfredata ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR