Atanamayan Öğretmen Sayısı 1 Milyon, Atanacak Öğretmen Sayısı 20 Bin
Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz günlerde önümüzdeki ay kamuya 20 bin öğretmen alınacağını duyurmuştu. Ancak MEB’in yetkili sendikası eğitim-Bir-Sen, dün açıkladığı, “Yükseköğretime Bakış 2017 İzleme ve Değerlendirme Raporu”nda, “Yakın gelecekte büyük rakamlarla öğretmen atama dönemi sona erecek” değerlendirmesinde bulundu.
‘Kabul edilemez’
Sendika, raporunda, mezun durumda KPSS’ye
girmiş ve atanamamış yaklaşık 400 bin, eğitim fakültelerinde
öğrenimlerine devam eden yaklaşık 300 bin ve pedagojik formasyon
programlarına başvurabilecek kaynak fakültelerde 700 bin öğrenci
bulunduğuna dikkat çekerek “KPSS eğitim bilimleri sınavına başvuracak
öğretmen aday sayısının 1 milyona ulaşması muhtemeldir” dedi. Her yıl
ortalama 50 bin öğretmenin atandığını ve MEB verilerine göre 90 bin
öğretmen açığı bulunduğu ifade edilen raporda, “Bu, yakın gelecekte
büyük sayılarda öğretmen atama döneminin sona ereceğini göstermektedir.
Kamuoyunda ‘atanamayan öğretmen’ sorunu olarak bilinen konu, önemli bir
mesele olarak MEB ve hükümetin önüne gelecektir” denildi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı ALİ YALÇIN, TBMM’de komisyonda görüşülen ve YÖK Yasası maddelerinde değişiklik öngören tasarı kapsamında, “Yükseköğretim Kalite Kurulu”, “Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu” ve “Meslek Yüsekokulları Koordinasyon Kurulu” adı altında oluşturulacak üç yeni kurulun üye yapısına tepki gösterdi. Yalçın, kurul üyeleri arasında TOBB ile öğrenci temsilcilerinin bile olduğunu vurgulayarak, “Yükseköğretim alanında örgütlü bulunan ve yükseköğretimin asli bir paydaşı olan eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda yetkili sendikaya yer verilmemesi kabul edilemez” dedi.
‘Açık öğretimin payı küçültülmeli’
Türkiye’de 1983’te 335 bin dolayındaki yükseköğretim öğrenci sayısının 2016’ya gelindiğinde 20 kattan fazla artarak 7 milyonu aştığına dikkat çeken Yalçın, “Yükseköğretim öğrencilerinin yaklaşık yarısı açık öğretim programlarına kayıtlıdır. Bu, olumsuz bir etkiye neden olmakta. Açık öğretimin Türkiye yükseköğretim sistemi içindeki payı küçültülmeli, yüz yüze öğretim imkânları artırılmalı” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı ALİ YALÇIN, TBMM’de komisyonda görüşülen ve YÖK Yasası maddelerinde değişiklik öngören tasarı kapsamında, “Yükseköğretim Kalite Kurulu”, “Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu” ve “Meslek Yüsekokulları Koordinasyon Kurulu” adı altında oluşturulacak üç yeni kurulun üye yapısına tepki gösterdi. Yalçın, kurul üyeleri arasında TOBB ile öğrenci temsilcilerinin bile olduğunu vurgulayarak, “Yükseköğretim alanında örgütlü bulunan ve yükseköğretimin asli bir paydaşı olan eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda yetkili sendikaya yer verilmemesi kabul edilemez” dedi.
‘Açık öğretimin payı küçültülmeli’
Türkiye’de 1983’te 335 bin dolayındaki yükseköğretim öğrenci sayısının 2016’ya gelindiğinde 20 kattan fazla artarak 7 milyonu aştığına dikkat çeken Yalçın, “Yükseköğretim öğrencilerinin yaklaşık yarısı açık öğretim programlarına kayıtlıdır. Bu, olumsuz bir etkiye neden olmakta. Açık öğretimin Türkiye yükseköğretim sistemi içindeki payı küçültülmeli, yüz yüze öğretim imkânları artırılmalı” dedi.
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR