YGS'ye 10 Kala Önemli Uyarılar
Yüz binlerce adayın iyi bir üniversiteye gitmek için katılacağı YGS’ye
on gün kaldı. Eğitim uzmanları son günlerin önemli olduğunu söyleyerek,
adaylara tavsiyelerde bulundu. Fen Bilimleri Temel Liseleri Rehberlik
Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, motivasyonun önemine değinerek, “Başkası
için değil, sadece kendimiz için istemeliyiz. Üzerimizdeki negatif
enerjiyi atarak kaygı düzeyimizi normale çevirebiliriz” dedi. Final
Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar ise, YGS’deki 40
soruluk her bir testin sorularının yüzde 20’sinin zor, yüzde 10’unun
da çok zor nitelikte olacağını hatırlatarak, “Geriye kalan yüzde 70’i
çözebilecek durumda sınava gireceksiniz” diye konuştu. Hacettepe
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Selahattin Gelbal da, öğrencilerin sınav stresinden az
etkilenmelerinde ailelere ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü
hatırlattı. İşte uzmanların sınav için önerileri.
Günlük
yaşamda sınavların dışında belirsizliklerin ve girilen risklerin
bizi kaygılandırdığını biliriz. Kaygılanmamız, dikkatimiz ve hafızamızın
daha iyi çalışmasını sağlayan pozitif bir şey. Ölçülü bir kaygı olmalı
ki, yaptığımız işe yoğunlaşabilelim, dikkatimizi verebilelim. Peki,
söz konusu ölçüyü nasıl dengede tutabiliriz? Bunu yanıtlamadan önce, üst
düzey kaygı yaşamamıza neden olan başlıklara kısaca göz atalım:
Sınava
hazırlık sürecindeki deneme sınavlarına bakış açımız,
önyargılarımız, mükemmeliyetçi tutumlarımız, sorumluluk duygumuzdaki
abartı, yakın çevremizin etki ve beklentileri kaygı düzeyimizi arttıran
önemli nedenler arasında. Deneme sınavlarını, bizi engelleyen bir
ölçme aracıymış gibi görme bakış açımızdan vazgeçmeliyiz. Yine
deneme sınavlarından sonra “Arkadaşlarım benden çok daha iyi yapıyor”
gibi önyargılar kaygı düzeyimizi
arttırır. Geleceğimizi sahiplenme sorumluluğunu, anne ve babamıza karşı
borçlu olmaya dönüştürmemeliyiz. Yani anne-babamıza karşı sorumluyuz
ama, borçlu değiliz. Peki ne yapmalıyız? En başta bakış açımızı
değiştirmeliyiz. Bu, bir ölüm-kalım sınavı ya da kişiliğinizin ölçüldüğü
bir sınav değil. Yaşamda karşılaşacağımız pek çok zorlu engelden sadece
biri. Bu gelecek bize ait. O yüzden başkası için değil, sadece kendimiz
için istemeliyiz. Üzerimizdeki negatif enerjiyi atarak kaygı
düzeyimizi normale çevirebiliriz. Maça gidebilir, dans edebilir, şiir
yazıp resim çizebiliriz. Ya da gitar çalıp, spor yapabiliriz. Bunlar
negatif enerjimizin atılması ve kaygı düzeyimizin normalleşmesini
sağlayan aktiviteler. Bunun dışında; günlük tutmak, sınavdan hemen önce
duş alıp, suyla birlikte kaygımızın fazlalığının gittiğini düşünmek de,
kaygı düzeyimizin normalleşmesine yarar.
“YA TIP YA DA HİÇ!” DEMEYİN
Sadece
tek alternatifli düşünmeyelim. “Ya tıp ya da hiç!”, “Ya hukuk ya da
başkası olmaz!” şeklinde değil; iki, üç ve dördüncü bölüm
tercihlerinizi de alternatifler arasına almalısınız. YGS’ye gireceğimiz
gün “Ben bu filmi daha önce izledim” diye düşünelim. Çünkü o güne kadar
defalarca girdiğiniz deneme sınavındaki sorulardan pek farklı
sorular olmayacağını düşündüğümüzde, özgüvenimiz artacak ve
performansımız en üst düzeyde gerçekleşecek. Kaygıyı
arttırıcı durumlardan uzaklaşmak için yapabileceğiniz bazı şeyler
var. Öncelikle, fiziksel sağlığınız iyi olursa, sınavda da iyi
olacağımızı unutmayalım. Bu nedenle, sağlığımızı korumak için sınava
yakın süreçte, ev dışından yemek yememeye özen gösterelim. Sınava 10 gün
kalmışken kitle iletişim araçlarından uzak duralım. Çünkü sınavla
ilgili haber ve yazıların kaygı düzeyimizi artırma olasılığı yüksek.
Çevremizle sınav dışında sohbet edelim. Annemizin istediğimiz
yemekleri yapması, babamızın her zamankinden farklı davranması gibi
ailemizin göstereceği olağanüstü davranış biçimi kaygı
düzeyimizi artırabilir, onları doğal davranmaları konusunda uyaralım.
Son hafta yeni bir şeyler öğrenmek yerine, bildiklerimizi tekrar edelim.
Son iki-üç gün, yakın çevremizin; “Başarılar!”,” Sana güveniyoruz!”
gibi iyi niyetli telefonlarına çıkmamaya özen gösterelim. Uykusuz
kalırsanız, bu durumu sorun haline getirmeyin. Çünkü sadece 2-3 saatlik
uyku bile, zihninizin normal çalışması için yeterli. Kaygınızla iyi
geçinin. Onun, önünüzde durup ilerlemenizi önlemesine izin vermeyin,
aksine arkanızda itici bir güç olmasını sağlayın.
BİTTİĞİNDE
Kullandığınız
cevap kâğıdını ve soru kitapçığını salondaki görevlilere teslim edin.
Sıra üzerinde bırakmayın. Sınava giriş belgesinin, soru kitapçığı ve
cevap kâğıdının salon görevlilerine eksiksiz olarak teslim edilmesi
sizin sorumluluğunuzda, unutmayın.
BÜYÜK GÜN
Sınav
günü kahvaltı çok önemli. Kahvaltının yağlı gıdalar olmamasına, glikoz
ağırlıklı olmasına dikkat edin. “Benim hiç kahvaltı alışkanlığım yok”
diyorsanız, kendi düzeniniz nasıl ise onu devam
ettirebilirsiniz. Sınavla ilgili evraklarınızı son defa kontrol ederek,
en az bir saat önce sınava gireceğiniz yerde olmaya özen
gösterin. ÖSYM’nin tedbirlerine uygun olarak yanınızda sınav giriş
belgesi, nüfus cüzdanı ve şeffaf şişe içinde sudan başka hiçbir şey
bulundurmamanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca sınava giderken
rahat edebileceğiniz giysi ve ayakkabı giymeye dikkat edin.
Bir
yıldır pek çok deneme sınavına girdiniz. Hangi testte, konuda
iyisiniz, hangisinde desteğe ihtiyacınız var, öğrendiniz. Son günlerde
özellikle deneme sınavı sonuçlarına göre eksik konularınızı belirleyip
onlara yoğunlaşmanız yararlı olur. Konu çalışması ya da soru çözümü
yoluyla tekrar yapılmalı. En önemli çalışmalardan biri de
önceki yılların sorularının deneme sınavı biçiminde çözülmesi. Böylece,
ÖSYM’nin soru mantığı konusunda ciddi bir son tekrar yapmış olacaksınız.
YGS’deki soruları çözmek size güven de kazandırır. Sınavın en çok
yanlış yapılan zaman dilimi ilk 15 dakikasıdır. Bu yüzden en güçlü
olduğunuz testten başlamanız motivasyonunuz için önemli. Sınavlarda
kullanılacak küçük tekniklerle başarı oranını artırmak mümkün. Özellikle
turlama tekniği denilen, önce kolay soruların çözülmesi ve daha sonra
zaman kaybettireceği düşünülen sorulara dönülmesi biçiminde
ifade edilebilecek yöntem, zamanın değerlendirilmesi açısından sizin
için etkili olabilir. Kendinize “Matematikten şu kadar, fen bilimleri
testinden bu kadar net yapmalıyım, yanlış yapmamalıyım”gibi koşullar
üretmeyin. Koşul yerine ancak strateji oluşturabilirsiniz. Soru kökünü
çok dikkatli okuyun. Yanlışların çoğu, soruyu iyi anlamamaktan
kaynaklanır. Bazı soruların kökleri olumsuz olarak verilir. İnsan beyni
genelde olumlu soru cümlelerine alışkın olduğu için bunları olumlu gibi
okuyabilir ve çok rahat çözebileceğiniz halde yanlış
işaretleyebilirsiniz. Bu nedenle acele etmeyin. Yanlış olduğuna kesin
emin olmadıkça, ilk tahminde bulunduğunuz cevabınızı
değiştirmeyin. Soruya kendi mantığınızla değil, sorunun mantığıyla
yaklaşmalısınız. Özellikle sözel sorularda, tüm seçenekler
doğru izlenimi uyandırabilir. Sizden ‘en doğru’yu bulmanız istenir. Bu
nedenle ilk doğru gördüğünüz seçeneği işaretleyip diğerlerini okumadan
bırakmayın. Kesinlikle rastgele, kafadan atma yolu ile
soru cevaplamayın. Bir de kolay sorulardan şüphe ederek “Soruda kesin
bir şey var’’ demeyin. Testin bir bölümünü bitirdikten sonra hemen diğer
teste geçmeyin. Küçük bir süre zihninizi dinlendirin. Kağıdı
kalemi bırakıp arkanıza yaslanın ve birkaç kez derin nefes alıp verin.
YÜZDE 70’İNİ ÇÖZEBİLECEK DURUMDASINIZ
Kendinize
güvenin, inanın. Sınavdan korkmayın; çünkü korku başarıyı azaltır. YGS
kişiliğinizi ya da zekânızı değil, sınava hazırlığınızı ölçecek. Lütfen
bugüne kadar elde ettiğiniz başarılarınızı düşünün. Ne yapmıştınız da
başarılı bir sonuç almıştınız? Geçmişte nasıl yaptıysanız, şimdi
de başarabilirsiniz.
Hem hatırlayın,
YGS’deki 40 soruluk her bir testin sorularının yüzde 10’u çok
kolay, yüzde 20’si kolay, yüzde 40’ı normal, yüzde 20’si zor, yüzde 10’u
da çok zor nitelikte olacak. Çok zor yüzde 10 ile zor nitelikli
yüzde 20’yi çıkarırsanız, geriye yüzde 70 kalır. Yani siz testlerdeki
soruların yüzde 70’ini çözebilecek durumda sınava gireceksiniz.
40 soruluk bir testin yüzde 70’i 28 soru demek. En az 28 soruluk bölümü
yapabileceğinizi düşünün. Çünkü çok zor ve zor sorular sadece her testte
12 soru civarında olacak. Kaldı ki iyi hazırlık yapmışsanız, bunlar
da sizin için sorun olmayacak.
Başarı
için aileye de görev düşüyor Bir yıldır pek çok deneme
sınavına girdiniz. Hangi testte, konuda iyisiniz, hangisinde desteğe
ihtiyacınız var, öğrendiniz. Son günlerde özellikle deneme sınavı
sonuçlarına göre eksik konularınızı belirleyip onlara
yoğunlaşmanız yararlı olur. Konu çalışması ya da soru çözümü yoluyla
tekrar yapılmalı. En önemli çalışmalardan biri de önceki yılların
sorularının deneme sınavı biçiminde çözülmesi. Böylece, ÖSYM’nin
soru mantığı konusunda ciddi bir son tekrar yapmış olacaksınız. YGS’deki
soruları çözmek size güven de kazandırır. Sınavın en çok yanlış yapılan
zaman dilimi ilk 15 dakikasıdır. Bu yüzden en güçlü olduğunuz testten
başlamanız motivasyonunuz için önemli. Sınavlarda kullanılacak küçük
tekniklerle başarı oranını artırmak mümkün. Özellikle turlama tekniği
denilen, önce kolay soruların çözülmesi ve daha sonra zaman
kaybettireceği düşünülen sorulara dönülmesi biçiminde ifade edilebilecek
yöntem, zamanın değerlendirilmesi açısından sizin için etkili
olabilir. Kendinize “Matematikten şu kadar, fen bilimleri testinden bu
kadar net yapmalıyım, yanlış yapmamalıyım”gibi koşullar üretmeyin. Koşul
yerine ancak strateji oluşturabilirsiniz. Soru kökünü çok dikkatli
okuyun. Yanlışların çoğu, soruyu iyi anlamamaktan kaynaklanır.
Bazı soruların kökleri olumsuz olarak verilir. İnsan beyni genelde
olumlu soru cümlelerine alışkın olduğu için bunları olumlu gibi
okuyabilir ve çok rahat çözebileceğiniz halde yanlış
işaretleyebilirsiniz. Bu nedenle acele etmeyin. Yanlış olduğuna kesin
emin olmadıkça, ilk tahminde bulunduğunuz cevabınızı
değiştirmeyin. Soruya kendi mantığınızla değil, sorunun mantığıyla
yaklaşmalısınız. Özellikle sözel sorularda, tüm seçenekler
doğru izlenimi uyandırabilir. Sizden ‘en doğru’yu bulmanız istenir. Bu
nedenle ilk doğru gördüğünüz seçeneği işaretleyip diğerlerini okumadan
bırakmayın. Kesinlikle rastgele, kafadan atma yolu ile
soru cevaplamayın. Bir de kolay sorulardan şüphe ederek “Soruda kesin
bir şey var’’ demeyin. Testin bir bölümünü bitirdikten sonra hemen diğer
teste geçmeyin. Küçük bir süre zihninizi dinlendirin. Kağıdı
kalemi bırakıp arkanıza yaslanın ve birkaç kez derin nefes alıp verin.
YÜZDE 70’İNİ ÇÖZEBİLECEK DURUMDASINIZ
Kendinize
güvenin, inanın. Sınavdan korkmayın; çünkü korku başarıyı azaltır. YGS
kişiliğinizi ya da zekânızı değil, sınava hazırlığınızı ölçecek. Lütfen
bugüne kadar elde ettiğiniz başarılarınızı düşünün. Ne yapmıştınız da
başarılı bir sonuç almıştınız? Geçmişte nasıl yaptıysanız, şimdi
de başarabilirsiniz.
Hem hatırlayın,
YGS’deki 40 soruluk her bir testin sorularının yüzde 10’u çok
kolay, yüzde 20’si kolay, yüzde 40’ı normal, yüzde 20’si zor, yüzde 10’u
da çok zor nitelikte olacak. Çok zor yüzde 10 ile zor nitelikli
yüzde 20’yi çıkarırsanız, geriye yüzde 70 kalır. Yani siz testlerdeki
soruların yüzde 70’ini çözebilecek durumda sınava gireceksiniz.
40 soruluk bir testin yüzde 70’i 28 soru demek. En az 28 soruluk bölümü
yapabileceğinizi düşünün. Çünkü çok zor ve zor sorular sadece her testte
12 soru civarında olacak. Kaldı ki iyi hazırlık yapmışsanız, bunlar
da sizin için sorun olmayacak.
Bireylerin
başarılı-başarısız sınıflandırmaları, alınan başarı ölçütüne göre
değişebileceği gibi birçok faktörle de açıklanabilir. Öğrencinin kişisel
özellikleri, başarısında önemli bir yere sahip. Zekâsının
yanında, geliştirdiği alışkanlıklar başarısında önemli rol oynuyor.
Öğrenciliğin ilk yıllarından itibaren ders çalışma alışkanlığı
kazanması, günlük derslerini tekrar
etmesi, karşılaştığı soruları çözebilmek için araştırmaya katılması, kitap okuma
alışkanlığı, sosyal ve kültürel etkinliklere katılması gibi
faaliyetler derslerdeki başarısını olumlu etkiler. Öğrencinin okul ve
ev çevresi de, başarısında etkin rol oynayabilir. Okul yönetiminin,
öğretmenlerin, diğer öğrencilerin, yardımcı personelin başarı üzerinde
önemli etkileri olabilir. Evde huzurlu ve mutlu olması, yaratılan eğitim
olanakları, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi gibi özellikler de
başarı üzerinde etkili.
Ülkemizde
kademeler arası geçişlerde yapılan sınavların aileler ve
öğrenciler üzerinde önemli etkileri oluyor. Gelecek yaşamı belirlemeye
yönelik YGS ve LYS’ler öğrenciler için yüksek riskli sınavlar olarak
görülüyor. Bu tür sınavlarda öğrencilerin testleri cevaplama
davranışlarına ve dolayısıyla başarılarına istenmeyen hatalar
karışabiliyor. Sınav stresi ile öğrenciler bildikleri halde
bazı soruları doğru cevaplayamayabiliyor. Bazen de soruyu doğru
cevapladıkları halde yanlış yere kodlama yapabiliyorlar. Öğrencilerin bu
olumsuzluklardan en az etkilenmelerinde ailelere ve öğretmenlere önemli
görevler düşüyor. Öğrenciyi stresten uzak tutacak, sınavı amaç
olmaktan çıkaracak, çeşitli deneme uygulamaları ile alışkanlık
kazandıracak etkinlikler bu olumsuzlukları azaltabilir.
Bazen profesyonel destek de alınabilir. Öğrencilerin her türlü başarısı
üzerinde ailelerin sorumluluğu oldukça fazla. Çocuklarımız
için dışarıdan destek almadan önce kendimizin neler yapabileceğini
düşünmemiz gerekir.
Salonunuzu önceden görün
İnsanlar
genellikle alışık olmadıkları ortamda rahat edemezler ve kaygı
düzeyleri yükselebilir. Sınava katılacağınız ortamı önceden görmeniz,
sınav salonuna girmeniz, hatta sınav olacağınız sıraya bir süre
oturmanız, o havayı teneffüs etmeniz sizi rahatlatır. Üstelik bu, ulaşım
konusunda da önceden bir deneyim edinme fırsatı sağlar.
Sınav için şimdiden prova yapın
Sınav
gününü, sabah kalkıştan sonuna kadar zihinsel olarak yaşayın ki,
sınavda nasıl davranacağınıza dair politikanız olsun: Kaçta
uyanıp kahvaltıya kaçta oturacaksın? Evden kaçta çıkacaksın? Yanına ne
alacaksın, neyi götürmeyeceksin? Salona girip sıraya oturdun. Cevap
kağıtları dağıtıldı, ne yapacaksın? Soru kitapçığı önünde. Soruları
hangi testten çözmeye başlayacaksın? Çözdükten sonra cevap kağıdına
hangi yöntemle kodlayacaksın; birer birer mi sayfa sayfa mı? Zor bir
soruyla karşılaştığında ne yapacaksın?
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR