Başbakan Erdoğan, Rusya’dan dönüş yolunda gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Erdoğan, dershaneler konusunda geri adım atılmasının söz
konusu olmadığını belirtirken, cemaatin bugüne kadar olan taleplerini
geri çevirmediğini söyledi
Dershanelere ilişkin tartışma sürüyor. Düzenleme ne zaman yapılacak?
- Eğitimde bir dönüşüme ihtiyaç vardı. 1980’li, 1990’lı dönemlerde de böyle teşebbüsler olmuştur. Ben Hüseyin Çelik’i Milli Eğitim
Bakanlığı’na atadığımda, ‘Dershanelerle ilgili hemen bir çalışma yap’
dedim; olmadı. Aynı şeyi Nimet Hanım’a da Ömer Bey’e de söyledim.
Onlarda da olmadı. Artık Nabi Bey döneminde bu olacak. Bu dönüşümü yaparken bizim herhangi bir art
niyetimiz olamaz. Eğer bize inanılıyorsa, güveniliyorsa o zaman bizim
aldığımız bu karara da... Dershaneleri belli bir grubun olarak
değerlendirmiyorum. Dershaneciliği sadece belli bir grup yapmıyor. Ama nedense burada hedef tahtasına konulurken çok ağır konulduk. Danıştay ret kararı verdiğinde bütün gazeteler şu başlıkları attı: ‘İktidar cemaatin okullarına öğrenci vermek için, parasal kaynak aktarmak için böyle bir yasa çıkardı’. Oradan bir şamar yedik. Şimdi de maalesef bu yönlü bir şamar yemek bizi ciddi manada üzdü, üzüyor.
‘Öğretmenlerimize haksızlık’
Çok açık, net neler yapılabileceğini söyledim. Gelin bunu okula dönüştürün. Ve her türlü teşviki verelim; arsa, vergi, enerji... ‘Öğretmende sıkıntım var’ diyorsan, bu öğretmenleri yazılıya tabi tutmadan mülakatla alalım ve istihdam
edelim. Şurayı anlamakta çok çok zorlanıyorum. Bizim ülkemizde şu anda
800 bini aşkın öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimize haksızlık olmuyor mu? Onlar bu kadar emek veriyor çocuklarımıza. Yetiştirdikten sonra dershanenin öğrenciye verdiği nedir?
Sadece test tekniğidir. ‘Hiçbir şey vermiyor’ iddiasında değilim. Ama
asıl altyapıyı hazırlayan devletin okuludur. Dikkat edin bunlar fen liselerinden yüzde 95, Anadolu liselerinden yüzde 91 oranında seçilmektedir. Ama garip gurebanın çocuklarının gittiği meslek liselerine, teknik liselere gelince bu oran yüzde 18’e düşmektedir. Her öğrencinin üniversite bitirme diye bir mecburiyeti dünyada yoktur. Ama herkesin koluna bir bilezik takma mecburiyetimiz vardır. Hani ‘ara eleman’ deniyor ya. Avrupa’da meslek lisesini bitiriyor, iş bulma imkanı yakalıyor. Olaya bu şekilde geniş perspektiften bakmamız lazım.
Bir konuda daha saptırma yapıyorlar. Ona da üzülüyoruz ki çok büyük yalandır. Etüt merkezlerini, okuma salonlarını kapatmıyoruz. Etüt merkezlerinde ağırlık SODES’indir.
(Sosyal Destek Programı) Buradaki öğretmenlerin birçoğu da cemaatteki
kardeşlerimizden gelmektedir. Oradan projelerle geliyorlar, projeleri
uygun görülüyor. O öğretmenlerin ücretini de devlet olarak bir ödüyoruz.
Çocuğunu kursa göndermek için hayvanını, kolundaki bileziğini satan
ailelerimizi bu yükten kurtarmak istiyoruz. Bu sorumluluğumuzun
gereğidir. 2 bin lira ile 20 bin liranın üzerinde dershane ücreti ile bu
işler yapılıyor. Bunlar ciddi rakamlar. Asgari ücret 860 lira. 860 lira ile bir aile çocuğunu nasıl dershaneye gönderecek? Bin 500 lira alsa nasıl gönderecek? Evin kirası, dershane ücreti... Bunu çözmeye dönük bir adımdır.
‘Benden geri dönen hiçbir şey yok’
‘Bir gece baskını ile düzenleme yapılacak’ ifadesi hakikaten hiç şık değildir. Bir tasarıyı parlamentoya getirirsiniz veya bir önerge verilir, bu başlığı atarsın. Ama hiç böyle bir şey gündemde yokken, kalkıp da bu söylenirse bu bir iftira olur. Böyle bir fitneye niye fırsat
veriyoruz? Bize yakışmaz. Dört dörtlük bir iftira, yalan. Eğer cemaat
olarak değerlendirilecekse, cemaatin mensupları, en ileri gelenleri
bugüne kadar Tayyip Erdoğan’a ne getirdiler de Tayyip Erdoğan bunu geri
gönderdi? Üniversitelerin hazırlanması, üniversitelerin verilmesi ile
ilgili adımlardan tutunuz da birçok faaliyete yönelik yapabileceğimiz ne
varsa bunları yaptık. Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna Rabbim
şahittir.
‘Muhalefete yem olanlara sormalı’
Bu konuda muhalefetten gelen ağır eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Daha düne kadar bir tek küfretmedikleri kalmıştı. Okyanus ötesi, bilmem ne, filan falan... MHP’nin, CHP’nin neler söylediklerine bakın. Biliyorsunuz puslu havayı sevenler
vardır. Ama onlara yem olanlara sormak lazım. Siz niye onlara böyle
zemin hazırladınız ki bunu aramızda birçok kez konuştuk, görüştük. Böyle
bir başlığı atanların gelip de acaba bizimle, ilgili arkadaşlarımızla
görüşmeleri daha isabetli olmaz mıydı? Daha önce görüştüler, gereken
kendilerine söylendi. Tekrar oturup görüşülebilir.
‘Daha fazla kokutmaya gerek yok’
Ayrıca olayı sadece cemaat olarak kaşımayalım. Dershaneler konusunda
fitneye, fesada fırsat vermeyelim. Bizim bir birliğimiz, beraberliğimiz
var. Bu ülkeye ve millete hizmet
aşkımız var. Bu hizmet aşkımızı böyle bir tefrikaya kurban etmeyelim.
Bütün dershane sahiplerine söylüyorum. Hemen süratle okullaşmaya gidin.
Her türlü desteği biz verelim. Artık geri adım atmamızı kesinlikle, yani
ben bu makamda olduğum sürece kimse bizden beklemesin. Hazirana kadar
inşallah bu işi bitireceğiz. Bunu daha fazla kokutmaya gerek yok. İlk Bakanlar Kurulu’nda arkadaşlarımızdan tekrar bir sunum alacağız. O sunumdan sonra da hayırlısıyla tasarımızı getireceğiz.
( Hide )
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Merhaba ahmet ben.sayin basbakan öğretmen 15 saat calisiyor derken ömer Dinçer ogretmene kişilik kazandiracagiz derken haksızlık olmuyor muydu.bunlar meb ogretmeniyle dersane ogretmenini karsi karsiya getirmeye calisiyor. Böl parcala yut taktiği. yoksa basbakan ve ekibi öğretmeni zerre kadar sevmez.
YanıtlaSil