468x60

SON YAZILAR

latest

Avrupa'da Dershaneler Var mı? İşte Çarpıcı Ayrıntılar

Avrupa'da Dershaneler Var mı?

7/24/2013

/ by okulsoru
AVRUPADA DERSHANE GERÇEĞİ
Türkiye’de tamamlayıcı bir rol oynayan dershaneler, Avrupa’da da benzer işlev görüyor. Binlerce şubesi olan bu kurumlar, okulda başarılı olamayan çocukları üniversiteli yapıyor.
 
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) 2000’den beri yaptığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sınavlarında Türkiye, katılan 40 ülke arasında sadece Şili ve Meksika’yı geride bırakabiliyor. 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı sınavda öğrencilerin okuma anlama, matematik ve fen dallarında problem çözme becerileri test ediliyor. Ülkelerdeki ortalama öğrenci seviyesi ve eğitimin kalitesi hakkında fikir veren sınav sonuçlarına göre, sıralamada daha üst sıralarda yer alan Avrupa ülkelerinde, eğitim sisteminde merkezi sınavlar yapılması durumunda dershaneler ve benzeri özel eğitim kurumları yaygın şekilde hizmet veriyor. Merkezi sınav yapılmayan ülkelerde ise öğrencinin özel ders ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Ders saati ücretlerinin yüksekliği göz önünde bulundurulduğunda maddi şartları iyi olanların bir adım öne çıkması kaçınılmaz oluyor. Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde karne notları ile üniversiteye ve kaliteli liselere geçiş sağlanıyor. Okuldaki ders notlarını iyileştirme ihtiyacı hisseden milyonlarca öğrenci de özel ders alarak veya düzenli gruplar halinde alınan takviye derslerle üniversiteye girmeye çalışıyor. Fransa ve Hollanda gibi merkezi sınav yapılan ülkelerde sistemin içerisinde yeterince başarılı olmayan özellikle göçmen kökenli öğrenciler, dershaneler yardımıyla sistem içerisindeki başarılarını arttırıyor.
Avrupa’nın sanayileşmiş ve eğitim konusunda önde gelen ülkelerine baktığımızda özel eğitim kurumları eğitim sisteminin bir gerçeği. Türkiye’deki 4+4+4 eğitim sisteminin başarı ile uygulandığı iki ülke olan Avusturya ve Almanya’da şube sayıları binin üzerinde dershane ve benzeri eğitim kurumları mevcut. Merkezî sınavla liselere geçiş sağlayan Fransa dershanelerin yaygın olduğu bir ülke. Fransa ile benzer sisteme sahip Hollanda’da son 10 yıl içerisinde öğrencileri sınava hazırlayan eğitim kurumlarının sayısı gittikçe artıyor. Belçika ve İsviçre’de herhangi bir sınav söz konusu değil, iyi bir lise ve üniversite için tek kriter okul başarısı.
Türkiye’de Şırnak’tan Türkiye birincisi çıkmasına vesile olan dershaneler, Avrupa’da da eğitim durumu iyi olmayan anne babaların ve özellikle göçmen çocuklarının eğitimlerini başarı ile tamamlayıp üniversiteye gitmelerine yardımcı oluyor. İşte Avrupa ülkelerinde eğitim sistemi ve dershane faaliyetleri..
Almanya: 4+4+4 sisteminin başarılı uygulayıcılarından Almanya, dual (ikili) sistem adını verdiği meslek eğitim sistemi ile birçok genci üniversiteye gitmeden de meslek sahibi yapmasıyla bilinen bir ülke. Eğitim sisteminde ilkokuldan sonra  Gymnasium adı verilen ‘fen lisesi’ kalitesindeki okullara gidebilmek için karne notlarının  ‘çok iyi’ ya da ‘iyi’ olması gerekiyor. Bu bağlamda Almanya’da özel ders veren eğitim kurumları büyük bir sektör oluşturmuş durumda. Sektörün önde gelen iki büyük kuruluşu Studienkreis ve Schülerhilfe Almanya çapında bini aşkın şube sayısına sahip. Bertelsmann Vakfı’nın 2012 yılında yaptırdığı bir araştırmaya göre Almanya’da yıllık özel ders pazarının büyüklüğü 1 ila 1,5 milyar Euro arasında. Öğrenciler özel ders almaya ilkokul çağında başlıyor.

Schülerhilfe isimli ek ders veren özel eğitim kurumunun Almanya çapında bini aşkın şubesi var.
Yılda 1,1 milyon (yüzde 11-16) öğrenci takviye ders için başvururken, 17 yaşına gelmiş dört öğrenciden biri en az bir kez ücret karşılığı takviye kursu alıyor. Rapor Almanya’nın zengin eyaletlerinde özel ders alma oranlarının yükseldiğine işaret ediyor. Öğrenciler en çok Almanca, Matematik ve İngilizce gibi ana branşlarda özel ders takviyesine ihtiyaç duyuyor. Ders alma ihtiyacı okul yılları ilerledikçe artıyor.
Nüfusu Türkiye’den fazla olan Almanya, okulların standardını, not sistemini ve okul çeşitliliğini sağlam temeller üzerine oturtmuş. Üniversiteye gidene kadar öğrenciler zorlu bir eğitim hayatı geçiriyor. Bununla birlikte meslek eğitimi veren liseler ve meslek okullarının sayısı ve çeşidinin yeterli olmasından dolayı istenmesi hâlinde iş piyasasına daha erken yaşlarda girilebiliyor. Böylece ‘Düz lise mezunu olarak ne yapabilirim?’ sorusu da ortadan kalkıyor. Gymnasium’a giden bir öğrenci iyi bir iş için üniversite mezunu olması gerektiğini biliyor.
Avusturya: Almanya’daki gibi 4+4+4 eğitim sistemine sahip Avusturya, eğitim sistemi konusunda yoğun tartışmaların yaşandığı ülkelerden biri. Almanya’daki sistem ile büyük oranda benzerlikler taşıyan Avusturya’da öğrencilerin İskandinav sistemine benzer şekilde ilkokuldan orta sona kadar tek tip bir okulda tam gün eğitim görmesi konusu yoğun şekilde tartışılıyor. Bunun yanı sıra Eğitim Bakanlığı tarafından alınan bir karar ile lise bitirme sınavları 2015 yılından itibaren merkezî olarak yapılacak. Daha önce her okulun 6 dersten kendi yaptığı lise bitirme sınavına giren öğrenciler, artık bakanlığın her ders için ayrı hazırladığı merkezî sınavlara girecek. Yeni sistem ile dershanelere talebin artması bekleniyor.
Lisede başarılı olamayan öğrenciler için üniversiteye tek giriş yolu olan mesleki olgunluk sınavı (Berufsreifeprüfung) ile üniversitede istenen bir bölümde okumak mümkün. Hem normal okullara giden öğrenciler hem de mesleki olgunluk sınavına hazırlanan öğrenciler için takviye kursları almak için dershaneye gitmek sıradanlaşmış bir durum. Öğrencilerin yüzde 21’i öğleden sonraları düzenli ders yardımı alırken, özel dersler için velilerin cebinden yıllık 100 milyon Euro çıkıyor. Avusturya İşçi Odası’nın açıkladığı rakamlara göre öğrencilerin yüzde 77’si aileleri ile birlikte ders çalışıyor.
500’e yakın dershanenin yer aldığı Avusturya’da özellikle Türk ailelerin takviye ders ihtiyacı hayli yüksek. Çocuklarına özel ders veremeyen aileler, kısıtlı gelirlerine rağmen düzenli ders takviyesi aldırıyor.
Fransa: 5+4+4 eğitim sistemine sahip Fransa, dershanecilikte Avrupa Birliği’nin zirvesinde yer alan bir ülke. Fransa’da ek ders veren özel kurumların yıllık iş hacmi 2012 yılında 1,5 milyar Euro’ya ulaşmış durumda. Bu yılın ocak ayında Başbakanlığa bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin açıkladığı rapora göre; öğrenciler her yıl özel dershanelerden 40 milyon saat eğitim alıyor. Üniversitelere giriş sınavı BAC başta olmak üzere birçok sınav için öğrenci velileri dershaneleri tercih ediyor.
Fransa’da çocuklara bire bir eğitim veren kurumların yanı sıra toplu eğitim verenler de bulunuyor. Saat başı ders ücretinin ortalama 36,5 Euro olduğu ülkede lider konumundaki Acadomia Eğitim Merkezleri piyasanın yüzde 12,5’ine hükmediyor. Fransa’da bir aile çocuklarının dershane eğitimi için yılda ortalama 1500 Euro para harcıyor. Fransa’da liselere geçiş için Brevet ve üniversitelere geçiş için BAC olmak üzere iki merkezi sınav bulunuyor.
Hollanda: Dört yaşına giren her çocuğun eğitim hayatına başlamak zorunda olduğu Hollanda’da iki yıl süren bir anaokulu dönemi yaşanıyor. Sekizinci sınıftan sonra yapılan ‘Cito Toets’ isimli liselere giriş sınavı ile öğrenciler aldıkları puan ve okuduğu ilkokulun tavsiyesine göre, meslek lisesi ya da Anadolu/Fen lisesi diyebileceğimiz okullara gidiyor.
Gençlerin gelecekleri adına başarmaları gereken bir diğer sınav her ders için ayrı yapılan merkezî lise bitirme sınavı. Öğrencinin okuldan aldığı not merkezî sınavdan alacağı not birleştirilerek, lise diploması alıp alamayacağı belirleniyor. Son 10 yıldır liselere giriş sınavı Cito’ya hazırlık kursları veren eğitim merkezleri yaygınlaşmış durumda. Bu kurumlar, özellikle okulda dersleri iyi olmayan veya ekstra yardıma ihtiyaç duyan yabancı kökenli çocuklar için cazibe merkezi oldu. Bu dershaneler sayesinde Fen ve Anadolu Lisesi seviyesindeki iyi liselere giden yabancı kökenli öğrenci sayısında ciddi artış yaşandı. Bu üniversite ve yüksek okul mezunu olan yabancı kökenli öğrenci sayısını da yükseltiyor.
Sınav sistemleri ve dershane konusunda tek tip yaklaşım mevcut değil. Merkezî sınav yapılacaksa da okulun son yılında tek sınav ve her dersin ayrı notlandırıldığı bitirme sınavları yapılıyor. Her dersten yeterli not almak şartı olduğu da gözden kaçmamalı. Hollanda, Almanya, Fransa gibi ülkelerde görüldüğü gibi, sorunsuz sayılan  sistemde bile ayrımcılığa uğrayan ya da zamanında pedagojik olarak desteklenmeyen öğrenciler dershane ihtiyacını doğurmuş. Hatta bu kurumların sayısı giderek artmış.

Eğitimde rol model: Finlandiya

PISA sınavlarının Avrupa Birliği içerisinde değişmez birincisi olan Finlandiya, eğitimde marka olmuş bir ülke. Eğitim harcamaları OECD ülkeleri ortalamasının biraz üstünde olan ülkede 15 yaşına kadar tüm öğrenciler aynı tip okula gidiyorlar. Okulların rahat ortamlar olarak planlandığı ülkede sıcak yemek, öğrencinin okula geliş gidişi eğitim kurumları tarafından sağlanıyor. Öğretmenler ders kitapları ve öğretme metotlarını seçme özgürlüğüne sahip. Dördüncü sınıfa kadar herhangi bir notlandırmanın yapılmadığı ülkede beşinci sınıftan itibaren not verilebiliyor. Ancak bu da mecburi değil. Not verme mecburiyeti yedinci sınıfta başlıyor. Yabancı dil eğitimine ve farklı alanlardaki yetenek geliştirici derslere çok önem veriliyor. Okul öğrencinin ikinci evi olurken, öğretmenler de zorunlu hizmet içi eğitimlerle yeni eğitim metotları hakkında düzenli bilgilendiriliyor. Dokuzuncu sınıf sonrası liseler tarafından yapılan giriş sınavı ile öğrencilerin yüzde 90’ı lise bitirme başarısı gösteriyor. Öğrenci isterse belirlenen 7 daldan birisinde meslek eğitimi yapabiliyor. Liseyi bitiren her öğrenci doğrudan ülkede faaliyet gösteren 15 üniversiteden birine devam edebiliyor.

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR

Don't Miss
© all rights reserved
made with by templateszoo