2012 – 2013 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI
………………………… İLİ / İLÇESİ TÜRKÇE
DERSİ ZÜMRE ÖĞRETMENLER KURULU
SENE SONU TOPLANTI TUTANAĞI
Toplantı
Tarihi : ...... . 06. 2013
Toplantı
Yeri : …………………………………….
GÜNDEM MADDELERİ
1. Açılış
ve yoklama
2. Saygı
duruşu ve İstiklâl Marşı
3. Gündem
maddelerinin okunması, varsa yeni maddelerin eklenmesi
4. I.
ve II. dönem başlarında yapılan zümre öğretmenler kurulu toplantılarında alınan
kararların gözden geçirilmesi,
eksiklilerin veya aksaklıkların tespiti ve bunların
giderilebilmesi için önümüzdeki
yıl alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi.
5. 2012
– 2013 eğitim – öğretim yılının değerlendirilmesi ( 1. ve 2. dönemde yapılan
uygulamalar neticesinde ders programlarında belirtilen hedeflere ulaşılıp
ulaşılma-
dığının değerlendirilmesi )
6. Uygulamalarda
karşılaşılan güçlükler ve bunların çözüm yollarının tespiti ( Derslerin
işlenişinde yaşanan problemler ve
çözüm önerileri )
7. Başarının
artırılabilmesi için alınacak tedbirlerin görüşülmesi.
8. Dilek ve temenniler
9. Kapanış.
GÜNDEM
MADDELERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ
1. 2012 – 2013 Eğitim – Öğretim Yılı sene sonu Türkçe dersi
zümre öğretmenler kurulu
toplantısı......... 06. 2013 .......... günü saat
........’da yukarıdaki gündem maddelerini görüşmek üzere …………………………………
başkanlığında toplandı. Toplantının açılışı yapıldı.
Yapılan yoklama neticesinde bütün zümre öğretmenlerinin
toplantıda hazır olduğu görüldü.
2. Saygı duruşunu müteakiben İstiklâl Marşı söylendi.
3. Gündem maddeleri Zümre Başkanı ……………………………………
tarafından okundu. Başka madde
ekleme isteği olmadığından gündem maddelerinin görüşülmesine
geçildi.
4. Zümre
Başkanı : “
Arkadaşlar, öncelikle hepiniz hoş geldiniz. 2012 -2013 Eğitim – Öğretim yılının
sonuna gelmiş bulunuyoruz. Biliyorsunuz her dönemin başında ( 1. dönem ve 2.
dönem başı ) yapmış olduğumuz zümre toplantılarında birtakım
kararlar aldık. Elimizden geldiğince bu kararlar
doğrultusunda da eğitim – öğretim planlamamızı yaptık. Aldığımız bu kararları
şöyle bir gözden geçirdiğimizde herhangi bir eksiklik ya da aksaklıkla karşı
karşıya kaldığımız oldu mu? Ne gibi sorunlarla karşılaştık?
Bu sorunlar, planlarımızda herhangi bir aksaklığa sebebiyet
verdi mi?” diye sordu.
söz aldı : “ Almış olduğumuz bu
kararları uygulamaya azami gayret gösterdik. Elbette ufak tefek aksilikler
yaşandı. Hazırlamış olduğumuz zümrelerde özellikle her iki dönemde de
öğrencilerimizin ; “ okuma, okuduğunu anlama ve anladığını ifade edebilme”
yeteneklerini geliştirmelerine yönelik kitap okuma alışkanlığını kazandırma
maddesinde gözle görülür sıkıntılar kendini gösteriyor. Gerçi bu sıkıntı bütün
okullarımızda mevcut. Öğrencilerimiz, bütün çabalara rağmen kitap okumuyorlar. Onlara kitap okutabilmek için dönem içinde ve
şubat tatilinde kitap okuma ödevleri verdim. Bir liste hazırladım. Tüm
öğrencilerden, okudukları kitapların özetlerini çıkarmalarını istedim. Bazı
öğrencilerin kitap okuma alışkanlığı kazandıklarını gördüm. Bu çalışmaları sürdürürsek
daha pek çok öğrencinin kitap okumayı alışkanlık haline getirmesini
sağlayabiliriz.” dedi.
söz aldı :
“ Genel olarak baktığımda zümrelerde almış olduğum kararları uygulamada hiç
sıkıntı çekmedim. Ancak benim gözlemlediğim başka bir sorunu dilegetirmek
istiyorum; biliyorsunuz her zümrede hemen hemen diğer zümre öğretmenleriile iş
birliği hususunu dile getiriyoruz. Bu konuda maalesef arzuladığımız iş birliğin
tam anlamıyla sağlayamıyoruz. Celal Demir arkadaşımızın da dile getirdiği okuma
ve buna ilaveten yazma konusu sadece Türkçe öğretmenlerinin üzerine yıkılmış
vaziyette.
söz
aldı : “ …………………………… arkadaşımın düşüncelerine aynen katılıyorum. Bu
sıkıntı bütün okullarımızda mevcut arkadaşlar. Gerçekten çok önemli bir misyonumuzvar.
Bütün planların ve uygulamaların temelinde okuma ve yazma var. Okuma ve yazma
yetisi
olmayan öğrenciler için hangi programı uygularsanız uygulayın istediğiniz
sonucu
elde
edemezsiniz. Ancak okullarımızda bu konuyla ilgili bütün yük, bütün sorumluluk
bizim
üzerimize yıkılmış durumda. Her dönem zümre kararlarımızda yer alan ‘ diğer
zümre
öğretmenleri ile iş birliği yapılması’ maddesi bu bağlamda istenilen sonucu
veremiyor.
Bu madde önümüzdeki eğitim – öğretim yılı zümre kararlarımızda da yer
alacak.
Yani zümrelerimizdeki gündem maddelerinin olmazsa olmazlarından.
O halde
gelecek yıl bu konuda daha hassas olmalıyız. Her durumda, zaman mekân
gözetmeksizin
diğer zümre öğretmenleriyle sıkı bir iş birliğine girmeli, konunun önemini,
gerekliliğini
vurgulamalıyız.” dedi.
Zümre Başkanı söz aldı: “ Gördüğüm kadarıyla Türkçe
eğitiminin tam
anlamıyla amacına ulaştırılmasıyla ilgili olarak İlköğretim Türkçe
Programını gereğince
incelemiş ve zümre toplantılarına taşıyıp değerlendirmişsiniz. Planlara
alınan davranış-
ların kazandırılmasında öğrencilerin bilgilerini, seviyelerini ve
ilgilerini dikkate alarak;
buna göre yöntem, teknik, araç-gereçleri belirleyip öğrenci merkezli
sağlıklı bir planlama
gerçekleştirilmesine gayret göstermişsiniz.
Verimli bir öğrenme ortamının oluşturulmasında planın ve planlamanın
mutlak gerekliliğine
inanarak hareket etmişsiniz. Bu özverinizden ve gayretlerinizden dolayı
hepinize çok
teşekkür ederim arkadaşlar.” dedi.
1. dönem ve 2. dönem başı zümre
öğretmenler kurulu toplantısında alınan kararlar ve
uygulamalar gözden geçirildi. 1.
dönem ve 2. dönem başı zümre öğretmenler kurulu
toplantılarında kararlaştırılan
konuların zamanında işlendiği ders öğretmenleri tarafından
belirtildi. Planlama dâhilinde
Türkçe programına uygun olarak amaç ve davranışların
gerçekleştirildiğini, bu konuda bir
sıkıntı olmadığını belirten ders öğretmenleri; 2.
dönemde öğrencilerin derslere daha
aktif olarak katılmalarının sağlandığını ve böylece
hedeflenen kazanımların
gerçekleşmesinin kolaylaştığını belirttiler. En büyük problemin
öğrencilere kitap okuma alışkanlığı
kazandırmada yaşandığını; ama zor olanın da
başarılabileceğinin görülmesinin
öğretmenleri, öğrenciyi ve velileri de mutlu ettiğini, bu
konuda da sıkıntıların büyük ölçüde
halledildiğini ifade eden ders öğretmenleri
eksikliklerin giderilmesi boyutunda
önümüzdeki eğitim-öğretim yılında planlı bir biçimde
sabırla yine bu konunun üzerinde
durulacağını ve taviz verilmeyeceğini ifade ettiler.
Önümüzdeki eğitim – öğretim yılında
bu anlamda velilerle kurulmuş olan sıkı diyoloğun
kopartılmadan devamını ve daha da
geliştirilmesi kararlaştırıldı. Önümüzdeki yıl okullarda
‘’Okuma Alışkanlığı Kazandırmada
Ailenin Önemi’’ konulu toplantılar yapılması, bu tür
etkinliklerle veliyi konuya dahil
edebilmek adına bir adım atılması; bu hazırlıkların
yapılarak sene başı zümre
toplantılarına dahi edilmesi kararlaştırıldı.
5.
2012 – 2013 Eğitim – Öğretim Yılının değerlendirilmesine geçildi.
söz aldı :
“Sınıflara
göre başarı oranları Türkçe dersinden çok olumlu, fakat öğrenciler nedense
istediğimiz
seviyede değiller. Onları istenilen seviyeye getirmek için daha çok anlama-
anlatma
çalışmaları yapmalıyız. Çevre köylerden gelen öğrencilerimizin okuma yazma
konularında
zayıf oluşları, çevrelerini yadırgamaları performansımızı ister istemez
olumsuz
yönde etkilemektedir. Birtakım olumsuz şartlarla karşı karşıya olduğumuz bir
gerçek.
Ancak bu olumsuzluklar bizi karamsarlığa itmemeli. Sistemli, planlı, programlı
ve
azimli bir
çalışmayla bu olumsuz sis perdesini dağıtmak ve öğrencilerimizi istenilen
düzeye
getirmek bizim elimizdedir. Diğer zümre öğretmenleri ile iş birliği yaparak bu
sorunları
aşacağımıza inanıyorum. Gelecek yıl öğretmen – veli görüşmeleri sadece veli
toplantılarından ibaret olmasın. Sık
sık velilerimizi okullarımıza davet edip onlarla fikir
alış
verişinde bulunalım; öğrencilerimizin sorunlarını, varsa problemlerini
velilerimizin de
fikirleri
doğrultusunda çözme yoluna gidelim. Yeni sistem de zaten velilerimizi okul
atmosferine
daha çok sokmamız hususunu ön planda tutmuş bir sistem. Bu tür
çalışmalarımıza
ağırlık verdiğimiz takdirde öğrencilerimizi kazanacağımıza, onları
istenilen düzeye
getireceğimize inancım sonsuzdur.” dedi.
söz aldı :
Eğitim –
öğretim yönünden baktığımızda bu yılın Türkçe derleri açısından oldukça verimli
geçtiğini
söyleyebilirim. Başarılı bir yıldı bizim için. Bu başarının değişen eğitim
sisteminden
kaynaklandığı kanaatindeyim. Eski programda konular çok yoğundu.
Öğrenciler,
edindikleri bilgileri zihinlerinde somutlaştırmada zorluk yaşıyorlardı.
Öğrendikleri
konularla günlük hayat arasında bir bağlantı kuramıyorlardı. Bu nedenle
çocuklar,öğrendikleri
bilgileri kolayca unutabiliyorlardı. Fakat program değişikliği ile
somut
hayat modellerinden yola çıkılarak öğrencilerin bilgileri zihinlerinde yavaş yavaş
yapılanmaya
başladı. Bu yapılanmayla birlikte öğrencilerde problem çözme, akıl yürütme,
ilişkilendirme,
genelleme, iletişim kurma gibi beceriler ön plana çıkmaya başladı. Bu
beceriler
de beraberinde başarıyı getirdi. İşte 6. 7. ve 8. sınıflardaki bu başarı da
unutulmaya
yüz tutmuş beceri ve davranışların programla beraber uyanmaya başlamasıyla
alakalıdır
diye düşünüyorum. Sınıf içinde öğrenciler “Çoklu Zekâ Kuramına” göre seviye
guruplarına ayrılır ve her gurubun
anlayabileceği düzeyde etkinlikler yapılırsa sınıf
başarıları
daha da artacaktır.
söz aldı :
1. ve
2. dönem ders / sınıftaki başarı ve başarısızlık yüzdelerinin sınıflar ve
şubeler
bazında istenilen düzeyde
olduğunu düşünüyorum. Ancak başarımız yine de yeterli ve istenilen düzeyde
değil; bunu zamanla düzeltebileceğime inanıyorum. Genel olarak baktığımızda
öğrencilerin sene sonu sınavlarında Türkçe dersinden oldukça başarılı olmaları
doğru bir çalışma temposu içinde olduğumuzu gösteriyor.Elbette ki başarı
seviyesi düşük olan öğrenciler de var; ama bunun da ailevi sıkıntıları olan ya
da öğrenme yetersizliği olan öğrencilerde olduğu dikkatten kaçmamalıdır.Bu
yönde de Türkçe dersinden beklenen temel becerilerin kazandırılmasına ilişkin
olarak sürdürdüğümüz çalışmalar meyvelerini vermiştir diye düşünüyorum. Sınıf ve şubeler bazındaki başarı ve
başarısızlık oranlarına baktığımızda başarının 2. dönemde daha da arttığı
görülmektedir. Böylece 1. dönem başı zümre öğretmenler kurulunda hedeflediğimiz
başarı yüzdesine
2. dönemde
ulaştığımız inancındayım.” dedi.
söz aldı :
“Arkadaşlarımın
düşüncelerine katılıyorum. Gerek 1. dönem gerekse 2. dönem itibariyle
zümrelerde
kararlaştırdığımız ve uygulamaya geçirdiğimiz çalışmalar neticesinde ders
programlarında
belirtilen hedeflere çoğunlukla ulaştığımızı ben de düşünüyorum. Her
şeyden
önce ezberci bir zihniyetten uzak, düşünen, uygulayan ve yaratıcı bir nesil
yetiş-
tirme
yolunda büyük adımlar attık. Öğretmen merkezli eğitimden sıyrılarak öğrenci
merkezli
eğitime geçişimizle birlikte araştıran, inceleyen, gözlem yapan; sorgulayan ,
kaynağı hazır
bulan değil; o kaynağa kendi çabalarıyla ulaşan bir nesil var artık elimizde.
Bilindiği
üzere yeni sınav sistemi tamamen yoruma dayalı bir sistem. Yorumsal ifadeler,
sadece
Türkçe derslerini değil bütün dersleri içine almaktadır. Yorum gücü zayıf bir
öğrencinin
diğer derslerde başarılı olması söz konusu bile olamaz.
İşte biz
Türkçe öğretmenleri bu sorumluluğumuzun bilincinde olarak çalışmalarımızı bu
doğrultuda
yaparak hem kendi alanımıza hem de diğer derslere destek verdik. Bu yıl
yapılan
SBS’de ilçe genelinde bütün okullarımızda, Türkçe sorularının büyük bir öğrenci
kitlesi
tarafından yapıldığını tespit etmek doğru yolda olduğumuzu ve planladığımız
çalışmalarımızın
ne kadar isabetli çalışmalar olduğunu göstermektedir.” dedi.
söz aldı :
“ Genel
olarak bakıldığında zümre öğretmenleri olarak ufak tefek aksaklıklar yaşasak da
çoğunlukla
ders programlarında belirtilen hedeflere ulaştığımızı düşünüyorum.
Öncelikli
hedefimiz yapılan ve yapılacak olan bütün faaliyetlerde, ulusal birlik ve
bütün-
lüğün
temel ögesi olan Türk dilinin özelliğini, güzelliğini öğrencilerimize kavratmak
olmalıdır.
Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan ve bütün öğrenme faaliyetlerinde
anahtar
rol oynayan doğal bir araçtır. Dil öğretiminin temel hedefi, öğrencilerin,
dilin
farklı
bağlamlarda aldığı görünümleri kavramaları, dil aracılığıyla kendilerini ifade
edebilmeleri,
değişik bilgi kaynaklarına ulaşarak duygu, düşünce ve hayal dünyalarını
zenginleştirmeleridir. Program kitabında sekiz yıllık ilköğretim
sürecinde Türkçe
öğretiminden beklenen, öğrencilerin okuma, dinleme/izleme, konuşma ve
yazma
becerilerini dilin kurallarına uygun olarak geliştirmesidir. Türkçe
dersinde de öğrenciyi
etkin hale getirmek, öğretim sürecinde öğretmeni rehber kılmak olarak
ifade ediliyor.
Bu doğrultuda
gelecek yıl yapacağımız uygulamalar neticesinde ders programlarında
belirtilen
bu hedefleri en güzel ve doğru biçimde yerine getirmeye azami gayret
gösterelim.”
dedi.
6. Uygulamalarda karşılaşılan
güçlükler ve bunların çözüm yollarının tespiti
( Derslerin işlenişinde
yaşanan problemler ve çözüm önerileri )
Bu konuda ilk sözü aldı :
Okuma ve
anlamaya dayalı olan Türkçe derslerinin işlenişinde göze çarpan en önemli
sıkıntının öğrencilerimizin okuma
seviyelerinin istenilen düzeyde olmamasıdır. Bu konuda
çok
çeşitli önlemler almamıza ve farklı teknikler uygulamamıza rağmen yine de belli
bir
öğrenci
kitlesine hala okumayı aşılayamadığımızı görüyorum. Aslında burada da başka bir
sorunla
karşı karşıya kalıyoruz. Maalesef diğer ders öğretmenlerinin bu konuda bize
fazla
yardımcı oldukları söylenemez. Kuşkusuz okuma ve yazma deyince akla ilk gelen
Türkçe
dersleri ve Türkçe öğretmenleridir. Doğal olarak öğrencilere okuma
alışkanlığını
Kazandırmakta
baş rolü biz üstlenmek durumundayız. Ancak, okuma süreklilik ister,
devam
ister. Sadece Türkçe dersleriyle yetinmeye kalkarsak istediğimiz ve arzuladığımız
hedeflere
ulaşmak da bir o kadar gecikecektir. Bu konuda gelecek yıl diğer zümre öğret-
menleriyle
yoğun bir iş birliği içine girmek durumundayız. Bitişik eğik yazı yazma
hususunda
da ayrı sorunlarla karşılaşıyoruz. Öğrencilerimizin diğer derslerdeki
defterleri
incelendiğinde, bitişik eğik yazının sadece Türkçe derslerinde kullanıldığı,
diğer
derslerde ise buna dikkat edilmediği göze çarpıyor.
Her iki
konuda da gerekli bilgilendirmelerin diğer ders öğretmenlerine yapılmasının
şart
olduğunu,
okuldaki bütün öğretmenlerimizin bu konuya aynı hassasiyetle yaklaşmalarının
mevcut
sıkıntıları ortadan kaldıracağına inanıyorum.” dedi.
söz aldı :
“ Fazıl
Bey’e katılıyorum. Öğrencilerimize okuma alışkanlığı kazandırmada ve onları
kitap
okumaya
yönlendirmede sıkıntılarımız var ve bu konuda da yeterli desteği alamıyoruz.
Öğrencilerimize
okuma alışkanlığını kazandırmak için şu çalışmalara yer verirsek, bu
sıkıntımızı
bir nebze olsun gidermiş oluruz :
* Öğrencilerimizin katkılarıyla ve
katılımlarıyla, düzeylerine uygun kitaplar temin ederek
sınıf
kitaplıkları oluşturalım. Oluşturduğumuz bu kitaplıklardan da öğrencilerimizin
faydalanmalarına
zemin oluşturalım.
* Türkçenin anlatım güzelliğini yansıtan düzeye
uygun kitapların tanıtımı için öğretmen-
lerimizle
ve öğrencilerimizle iş birliğine gidelim.
* “ Kitabın
faydaları ve bize kazandırdıkları” konulu şiir ve kompozisyon yazma yarışması
düzenleyelim.
Yarışmada dereceye giren öğrencilere düzeylerine uygun kitaplar
hediye
ederek onları ve diğer öğrencilerimizi bu tür etkinliklere teşvik edelim.
* En önemlisi de Türkçe öğretmeni olarak
bizler de derslere girdiğimizde yanımızda
kitap (
roman, hikâye vb. ) taşıyalım. Unutmayalım ki öğrenciler öğretmenlerini model
alır. Biz
onlara güzel bir model oluşturalım.” dedi.
söz aldı :
“Ben de
başka bir konuda sıkıntımı dile getirmek istiyorum. Özellikle öğrencilerimizi
araştırmaya,
incelemeye ve gözlem yapmaya yönlendirmek amacıyla bir dönemde ya da
her iki
dönemde proje ödevleri veriyoruz. Ancak, son dönemlerde o kadar da uyarmamıza
rağmen bu
proje ödevlerini internet ortamlarından elde etmeye çalışan öğrenciler, elde
ettikleri
bilgileri kendilerince düzenleyip hazırlamak yerine ya olduğu gibi çıktılarını
getirmekte
ya da evde büyüklerine yazdırarak bu sorumluluklarını yerine getirmemekte-
dirler. Bu
durum dersin işlenişini de olumsuz yönde etkilemektedir. Önümüzdeki eğitim
öğretim
yılında bu konuda tedbirlerimizi mutlaka alalım.” dedi.
söz aldı :
“ Derslerimizin
olmazsa olmazlarından biri de kaynak araç- gereçlerimizdir. Özellikle
ders işlerken mutlaka öğrencinin elinin
altında olması gereken sözlük, deyimler sözlüğü,
yazım
kılavuzu vb. yardımcı kaynakların bazı öğrencilerimiz tarafından
kullanılmadıklarını
görmekteyim.
Yardımcı kaynakların eksikliği dersin istenilen düzeyde işlenmesini de
engellemektedir.
Mümkün mertebe önümüzdeki eğitim – öğretim sürecinde her iki zümre
de de ( 1.
dönem ve 2. dönem ) bu konuya gerekli hassasiyeti gösterelim. Mümkün
mertebe
derse başlamadan önce bunun kontrolünü yapalım. Sürekli takip edersek öğrenci
lerimiz de
durumun farkına varıp olayın ciddiyetini anlayacaklardır.” dedi.
7.
Başarının artırabilmesi ve en üst düzeye çıkarılabilmesi için alınacak
tedbirler:
söz aldı :
“ Başarıyı
istenilen düzeye getirmek için öncelikli işimiz bilgiyi hazır alan, hazır
Kullanan
bireyler yetiştirmek yerine, bilgiye ulaşmaya çalışan, araştıran, inceleyen,
göz-
lem gücü yüksek, ulaştıkları ve elde
ettikleri bilgileri okuyan, yorumlayan, analiz eden
bireyler
yetiştirmektir. Bu süreçte biz eğitimciler; öğrencileri yönlendirmede, onlara
yardımcı
olan ve her yönüyle kendilerini geliştirmelerinde onlara rehberlik eden kişiler
olmalıyız.”
dedi.
söz aldı :
“ Bilindiği
gibi Türkçe derslerinde amaç; okuduklarını, dinlediklerini, izlediklerini
anlayan
duygu,
düşünce ve hayallerini anlatan; eleştirel ve yaratıcı düşünceye sahip,
sorumluluk
üstlenen,
girişimci, çevresiyle uyumlu, olay durum ve bilgileri kendi birikimlerinden
hareketle
araştırma, sorgulama, eleştirme ve yorumlamayı alışkanlık haline getiren;
estetik
zevk kazanmış ve milli değerlere duyarlı bireyler yetiştirmektir. Bu nedenle
öncelikle
öğrencilerimizin birikim, beceri ve gelişimlerini ön planda tutarak ve öğrenci-
lerimizi
merkeze alan bir yaklaşımla hareket etmemiz gerekir. Türkçe derslerinde
öğrencilerimize
bilgi ve beceri kazandırmamızın yanında; onlara her konuda çözümler
üretebilecekleri
ortamı sağlamamız şarttır. Bu yolla düşünen, düşündüğünü uygulayan
yaratıcı dimağlara sahip öğrenciler
yetiştirmiş olacağız. Ezberci zihniyetten uzak,
tamamen
hazırcılığa alışmış bireyler yerine düşünme potansiyeli ön planda olan bireyler
yetiştirdiğimiz
taktirde istenilen ve arzulanan başarıyı yakalamak zor değildir.” dedi.
söz aldı :
“ Türkçe
derslerindeki başarıyı yükseltmenin olmazsa olmazlarından biri de
öğrencilerimize
okuma
alışkanlığını kazandırmaktır. Okumayan, okuduğunu anlamayan ve okuduklarından
hareket
ederek bilgi üretmeyen öğrencilerin başarılı olmaları çok zordur. Okuduklarını
anlamayan
ve anlayamadığı için de ifade gücü zayıf olan öğrencilerimizin ağırlıklı olarak
yoruma
dayalı SBS’de başarılı olması ancak
şansa bağlıdır. Öğrencilerimizin geleceğini
şansa
bağlamaları da biz eğitimcilerin asla onaylamadığı bir durumdur. Bu nedenle
mümkün
mertebe diğer zümre öğretmenleriyle iş birliği yaparak öğrencilerimize kitap
okumanın
faydaları anlatılmalı, onları okumaya teşvik etmeli ve her derste kitap okuma
sevgisi
aşılanmalıdır öğrencilerimize.” dedi.
söz aldı :
“ Eğitim, yalnızca
okulda yürütülen bir süreç değildir. Çocuk, doğduğu andan itibaren
evinde bir
eğitim ortamı içindedir. Çocuğun gelişim dönemi içinde ilk deneyimlerini
kazandığı
ve etkileşimde bulunduğu ortam ‘ ailesi’dir. Çocukların okul çağına kadar
zamanlarının
büyük çoğunluğunu aileleri ile birlikte geçirdikleri düşünüldüğünde, anne
ve
babaların çocukları üzerindeki rolünün eğitim etkinliklerini önemli ölçüde
etkileyeceği
kuşku
götürmez bir gerçektir.Öğrencilerimizin başarıları yalnızca okulda aldıkları
eğitime
bağlı
olmayıp evlerinde aldıkları destek eğitime ve ailelerin eğitime katılımlarına
bağlıdır.
Bizler
köprünün bir ayağını oluşturuyoruz. Diğer ayağını da öğrenci velileri oluşturuyor.
Çocuklarımız,
okul sonrası yaşantılarını maalesef bizim istediğimiz doğrultuda değil;
ailelerin
istekleri doğrultusunda devam ettirmek durumunda kalabiliyorlar. Bu durum
bazı
öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor. Bu olumsuz etkileşimden
dolayı
bazı
öğrencilerimiz her alanda belirgin düşüşlere maruz kalıyor.” dedi.
söz aldı :
“Tablo bu
arkadaşlar.
Üzerimize
düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmalıyız. Öğrenci velilerini mutlaka ve
mutlaka
eğitim – öğretim ortamlarına dahil ederek onların da bu konuya hassasiyetle
yaklaşmalarını
sağlamalıyız.
Anne
babadan yalnız birinin okul konusunda desteğinin tam olarak yeterli
gelmeyeceğini;
her iki
ebeveynin birlikte eğitim – öğretime gereken önemi vermesi hususunu sık sık
veli
toplantıları düzenleyerek vurgulamanın gerekli olduğunu belirtmek isterim.
Unutmayalım
ki başarı; bütün olumsuz şartlar giderildikten sonra ortaya çıkar.” dedi.
Başarılı
bireyler yetiştirmek için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi kararlaştırıldı:
1. Öğrenciler
okumaya teşvik edilmeli, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
2. Öğrenci
merkezli ders işlenmelidir.
3. Öğretmen
bilgiyi hazır veren değil; öğrenciyi bilgiye yönlendiren rehber olmalıdır.
4. Okuyan,
okuduğunu anlayan ve yorumlayan, düşünen, araştıran bireyler yetiştirilmelidir.
5. Öğrencilere
sorumluluk duygusu aşılanmalıdır.
6. Planlı
ve programlı çalışmaları için öğrencilere yol gösterilmelidir.
7. Öğrenciler,
sosyal faaliyetlere ( futbol, basketbol, masa tenisi, satranç şiir ve
kompozisyon yazma vb. ) yönlendirilmelidir.
8. Zihinsel
yeteneklerinin ezber ve taklide göre değil; mantık ve üretkenliğe dayalı olması
konusunda yönlendirmeler yapılmalıdır.
9. Öğrenci
velilerinin okul ortamlarına katılmaları hususunda planlamalar yapılmalıdır. Bu
doğrultuda veli toplantılarına gereken önem verilmeli, öğrencilerin her konuda
göstermiş oldukları performanslar
hakkında veliler bilgilendirilmelidir.
8. Zümre
Başkanı ………………………………, başka bir dilek veya önerisi olup olmadığını sordu.
9. Başka
söz almak isteyen olmayınca Zümre Başkanı…………………………………, öğretmenlere
bu yıl sergilemiş oldukları gayretli
ve titiz çalışmalarından dolayı teşekkür ederek aynı
gayreti ve
çalışmayı önümüzdeki eğitim - öğretim yılında da göstermeleri temennisiyle
toplantıyı
sona erdirdi.
Toplantı
tutanağının çoğaltılarak bir örneğinin zümre öğretmenlerine teslim edilmesi
kararlaştırıldı.
TOPLANTIDA ALINAN
KARARLAR
1.
Öğrenciler okumaya yönlendirilecek. Okuma
alışkanlığının kazandırılması için diğer
zümre öğretmenleriyle ve velilerle iş
birliğine gidilecek. Sınıf kitaplıklarının
oluşturulması için sınıf rehber
öğretmenleriyle koordineli çalışmalar yapılacak.
2.
Okuma alışkanlığını kazandırma ve bitişik eğik yazı
yazma konularında görevin sadece
Türkçe öğretmenlerinde olmadığı,
bu konuda diğer zümre öğretmenlerine de büyük
sorumluluklar düştüğü hususunda
diğer derslerin zümre öğretmenleriyle iş birliğine
gidilecek.
3.
Araç gereç kullanımı konusunda öğrenciler
bilinçlendirilecek.
4.
Öğrenciye güven aşılayan ve okulu tanıtıcı içeriği olan
sosyal faaliyetlere ( sergi, piyes
şiir, kompozisyon, münazara,
resim yarışmaları, spor müsabakaları vb.) sık sık yer
verilecek. Bu sosyal aktiviteler
için gerekli ortamın sağlanması yönünde diğer zümre
öğretmenleriyle iş birliği
yapılacak.
5.
Ders içinde ve ders dışında öğrenciyi aktif kılacak
öğretim metotlarının uygulanmasına
ağırlık verilecek.
6.
Türk dilinin doğru kullanımı ile ilgili olarak bütün
zümre öğretmenleriyle iş birliği
yapılacak.
kişiler olarak yetiştirmek ve
sosyal hayata etkin bir şekilde katılabilmelerine olanak
sağlamak amacıyla öğrencilere:
* Yeteneklerini geliştirebilme
* Planlı çalışabilme
* Ferdi girişimde bulunabilme
* Kendine güvenebilme
* Ferdi ve grupça aldıkları
sorumlulukları yerine getirebilme
* Okumayı ve yazmayı zevkli hale
getirebilme; okumanın ve yazmanın da bir ihtiyaç
olduğunu hissedebilme
* Kültür faaliyetlerinde
çevresine rehberlik edebilme
* Çevrelerinde gelişen olaylara
duyarlı yaklaşabilme
* Temsil becerisini
geliştirebilme, bu konuda arkadaşlarına rehberlik edebilme beceri
ve alışkanlıkları kazandırma hususunda
gerekli çalışmalar yapılacaktır.
8.
Öğrenci velilerinin okul ortamlarına katılmaları
sağlanacak. Okul veli öğrenci üçgeni
çerçevesinde veli toplantılarına
sık sık yer verilecektir.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR