Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Peki bu, lehimize mi yoksa aleyhimize mi?
Genç nüfus, bizim için bir hazine mi yoksa her an patlamaya hazır bir bomba mı?
Daha da önemlisi, çocuklarımız için en doğru eğitim modellerini
buluyor, uyguluyor ve kaynaklarımızı en doğru bir şekilde kullanabiliyor
muyuz?
Şu günlerde eğitim adına çok çarpıcı gelişmeler oluyor.
Örneğin dünya ölçeğinde hazırlanan raporlara göre, onca dershane
dopingine rağmen, özellikle fen ve matematik derslerinde lime lime
dökülüyoruz...
2013’te kapanacakları açıklanan dershaneler konusunda hazırlanan rapor ise kafaları iyice karıştırdı.
İsterseniz gelin önce bir durum tespiti yapalım:
Neden sonuncuyuz?
Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması Sınavı (TIMSS) 4 yılda bir yapılıyor ve 2011’de gerçekleşen sınavın sonuçları bu ay açıklandı.
Sonuçlar, çok çarpıcı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, bu sınav sonucuna göre, Türkiye’nin matematik ve fen eğitimindeki analizini çıkarttı.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan ve arkadaşları, AA muhabirine
yaptıkları açıklamada, TIMSS 2011’in bütün dünya ülkelerinin katıldığı
bir çalışma olduğunu belirterek, her ülkenin raporunun çıkartıldığını
kaydettiler.
İşte bu rapordan satır başları:
- Türkiye’de son 150 yılda eğitimdeki buz dağı eriyor. Eğitimde çok
önemli çabalar sarf edildi. Batı’nın eğitim modelleri alındı. Ama bunlar
çalışmıyor. Her ülkenin kendine özgü eğitim modelleri var. Türkiye,
kendine özgün modelleri geliştirmek zorundadır.
- Bu rapor, Türkiye’de sosyal adaletin bozulduğunu söylüyor. Giderek uçurum artıyor. Kamu ve özel sektör, Türkiye’de eğitim politikalarını tamamen kazananlar üzerine inşa ediyor.
- Anadolu
insanının çoğunluğunun gittiği okular göz ardı ediliyor. Kırsal kesimin
çocukları daha başarısız, sosyo-ekonomik statüleri düşük olan
öğrencilerimiz daha başarısız. Matematiği bütün çocuklarımızın
öğrenebileceği bir yapıya getirmek zorundayız.
Fakirler eğitim mağduru
- TIMSS, öğrencilerin özgüvenleri, tutumları, elde bulundurdukları
materyaller, okul ortamları gibi çeşitli eğitim ve başarıyı etkileyen
kaynakların ölçümünü de yapıyor. Bu sınava toplam 60 ülke katıldı. 4.
sınıflarda toplam 50 ülke, 8. sınıflarda da 42 ülke bu sınava katıldı.
Matematik için 4. sınıflarda 469 puan ortalamayla 50 ülke arasında
35’inci sıradayız. Avrupa ülkeleri bazında son sıradayız.
- 8. sınıflarda da 24’üncü, Avrupa ülkeleri arasında da son sıradaki Makedonya’dan
önce geliyoruz. 4. sınıflarda kızlar ile erkekler arasındaki puan
ortalamaları birbirine yakın, 8. sınıflarda da kız öğrenciler, erkeklere
oranla daha başarılı.
- ’Üst düzey’ diyebileceğimiz öğrenci kitlesinden dünyada 8. sınıflar
arasında 10. sıradayız. Alt kesimdeki öğrencileri düşündüğümüzde dünya
sıralamasında son sıradayız. 4. sınıflarda da 8. sınıflarda da
geometride başarılı değiliz. Muhakeme yeteneği açısından 4. sınıflarda
37. sıradayız. Evde bulunan eğitimsel kaynaklar açısından da Fas ve Kanada’dan sonra bu açıdan en kötü ülkeyiz.
- Üst sosyo-ekonomik seviyede Türkiye’de yüzde 14’lük öğrenci kitlesi
var. Buna karşılık ekonomik açıdan düşük düzeydeki öğrenciler yüzde
63’lük bir kesim.
- Türkiye’de son 10 yılda ekonomik ve sosyal açıdan gelişmeler kaydedildi ama buna rağmen eğitim sisteminde bu gelişmelere cevap verilemedi.
Ekonomi iyileşti ama!
- Eğitim programları 2003 yıllından itibaren güncellendi. Bu eğitim
programları sınıflardan içeriye giremiyor. Bunun nedeni Seviye Belirleme
Sınavı (SBS) gibi sınavların ülkenin gerçek müfredatı olmasıdır.
Öğretmen orayı hedeflediği için müfredatın ruhuna uyum sağlamamayı
tercih ediyor.
- SBS’nin
kaldırılması bu gidişatta değişim yaratabilir. Başarı sıralamasında
sürekli yukarıda bulunan ülkelerle bizim gibi ülkeler arasında en önemli
fark alt gruplarda yer alıyor.
- Bizim üst gruptaki öğrencilerimiz, diğer ülkelerdeki üst gruptaki
öğrenciler kadar başarılı. Başarılı ülkeler, başarısız öğrencilerin
sayısını azaltmakla uğraşıyor. Buna yönelik stratejiler üretiyorlar.
- Başarısız olarak adlandırılan öğrencilere odaklanmalıyız. En
başarılı ile en başarısız öğrencileri karşılaştırdığımızda büyük uçurum
var. Sosyal adaletin yıkılmaya başladığına dair işaretler veriyor.
Herkesin çocuğuyla uğraşmamızın gerektiği yönünde bir strateji
geliştirmeliyiz.
- Türkiye, deneyimli öğretmen sayısına bakıldığında, dünya sıralamasında son sıralarda.
Özetin özeti: Türkiye eğitimdeki bu sorunları çözmek zorunda ama nasıl?..
Abbas Güçlü
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
1.YORUMLARA ADINIZI VE ŞEHRİNİZİ YAZINIZ. BU BİLGİLER YAZILMAZSA CEVAP VERİLMEYECEKTİR
2.SORULAR ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
3.GMAİL HESABI OLANLAR YORUMU YAZDIKTAN SONRA ALTTAKİ BENİ BİLGİLENDİRİ TIKLARSANIZ SORULARA VERDİĞİMİZ CEVAPLAR MAİL ADRESİNİZE GELECEKTİR
4.KÜFÜR VE ŞİDDET İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAYACAKTIR